O Bir Ra Board

Full Version: iyilerin Varacağı Yer Mekan ve Zaman ve Kuranda Cennet Kavramı (24 Ekim 2017 Vaazi)
You're currently viewing a stripped down version of our content. View the full version with proper formatting.

iyilerin Varacağı Yer ve Mekan ve Zaman ve Kuranda Cennet Kavramı

(Kar©glanin 24 Ekim 2017 Vaazi)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ وَمَا أَدْرَاكَ مَا عِلِّيُّونَ كِتَابٌ مَّرْقُومٌ يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ خِتَامُهُ مِسْكٌ وَفِي ذَلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ وَمِزَاجُهُ مِن تَسْنِيمٍ عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُواْ مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ


Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Kellâ inne kitâbel ebrâri le fî illiyyîn. Ve mâ edrâke mâ illiyyûn. Kitâbun merkûm. Yeşheduhul mukarrabûn. innel ebrâre le fî naîm. Alâl erâiki yanzurûn. Ta’rifu fî vucûhihim nadraten naîm. Yuskavne min rahîkın mahtûm. Hitâmuhu miskun. Ve fî zâlike felyetenâfesil mutenâfisûn. Ve mizâcuhu min tesnîm. Aynen yeşrabu bihâl mukarrabûn. İnnellezîne ecramû kânû minellezîne âmenû yadhakûn.

Meali :

Hayır, muhakkak ki ebrar olanların (iyilerin) kitapları (kayıtları, hayat filmleri) elbette illiyyin’dedir. Ve illiyyin’in ne olduğunu sen bilirmisin. O rakamlandırılmış bir kitaptır kayıttır, insanların hayat filmidir (illiyyun filmi yani Frekansla ile kaydeddilmiş  ve yayinlanabilen şimdiki video ve filmlerdir). Ve orada iyiler yani Muhakkak ki ebrar olanlar, elbette ni’metler içindedir.  Tahtlar üzerinde (oturup) seyrederler (Yani Tahtan kasit, şimdki koltuklar, sandalyeler, modern oturulacak düzenekler) . Sen, ni’metin pırıltısını (Mutluluklarini sevincini), onların yüzlerinde görüp anlarsın. Onlara, kapaklari  mühürlenmiş kapagini sadece kendilerinin açacağı halis şerbetlerden iceceklerden sunulur( Bu günkü fanta kola tamek meyva suyu uludag gazoz hatta, bira raki ve benzeri kapagi mühürlü kapatilmiş, ve satin alan kimsenin acacagi, daha önce  kimsenin onu acmadigi, icecek ve şerbetler, ve  bal ve recel gibi  konserveler gibi yiyecekler, ve paketinde büskivitler, paketinde cikolatalar ). Onun sonu yani o vaktin sonuna varanlarin sonudna birde kapagi aclimamiş parfüm ve  misklerde vardir. (paketinde ve kabinda şahane parfüm ve misk kokusudur). Ve yarışanlar, artık bunda (o vakte erişmek  için) yarışsınlar (Ve Evet bizler cok şükürler olsunki o vakte erişenleriz). Bunun sebebine gelince tesnimdir yani sanayileşmedir. Onlarin tadina ancak işde Allaha yaklaşanlar bakabilir ve o vakte varabilir(Ve bizler hepimiz, secilmiş kimsleriz, yani ölye elelade degil, eskiden önceki hayatinda kayda deger bir güzellik  ve iyilik yapmiş kimseleriz demekki ki, bu vakte erdik).

Sadakallahul Aziym MUTAFFİFİN Suresi 17 den 28. ayet e kadar  28 dahil


---oOo---

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Cennette ağaç yoktur. Tesbih, tahmid, temcid ve tehlil okuyarak, [Yani (Sübhanallahi velhamdü lillahi ve lâ ilâhe illallahü vallahü ekber) diyerek] oraya çok ağaç dikiniz

( Hadis-i Şerif )


Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Yüz kere tesbih (SUBHANALLAH) ismail (a.s.)ın neslinden yüz köle azat etmeye denktir. Yüz kere tahmid (ELHAMDÜLİLLAH) Allah yolunda gazaya çıkarılmak üzere
eğerlenmiş hazırlanmış yüz atı infak etmeğe denktir. Yüz kere tekbir ( ALLAHUEKBER) kabul edilmiş yüz deveyi kurban etmeye denktir. Yüz kere tehlil (LA İLAHE İLLALLAH) yerle gök arasını sevapla doldurur

( Hadis-i Şerif , ümmühani, Tebarani , Müsned)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

İki kelime vardır. Söylemesi çok kolaydır. Terâzîde çok ağır gelirler. Allahü teâlâ, bu iki kelimeyi çok sever. "SübhânAllahi ve bi-hamdihi " ve "SübhânAllahil-azîm "

( Hadis-i Şerif )

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنَّ اللّهَ يُحِبُّ التَّوَّابِينَ وَيُحِبُّ الْمُتَطَهِّرِينَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

innallâhe yuhıbbut tevvâbîne ve yuhibbul mutetahhirîn

Meali :

Esteuzubillah

Muhakkak ki Allah, tevvabin olanları (tövbe edenleri) sever ve temizlenenleri sever (Yani Tövbe edenleri ve abdest ile ve banyo ile vücüt bakimi ile SIK SIK  temizlenenleri sever).

Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 222. ayet

"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"

Yolculugumuza başliyoruz :

Abdullah bin Mes'ud(r.a.)'dan : Peygamber Efendimiz(s.a.v.)burdu ki:
"Mi'rac gecesinde Hz.İbrahim'i(a.s.) gördüm."Bana şöyle dedi;

"Ya Muhammed!Ümmetine benden selam söyle ve onlara bildir ki cennete fidan dikmeyi çoğaltsınlar! Çünkü cennetin toprağı güzel, suyu tatlı, arzı geniş ve düzlüktür!" Dedi. Peygamber Efendimiz(s.a.v.) "Cennete dikilecek fidan nedir?" diye sordu. Hz.İbrahim aleyhisselam Cennete dikilecek fidan:
"Sübhanallahi ve'lhamdü lillahi ve la ilahe illallahu vallahu ekber, vela havle ve la kuvvete illa billah'tır! dedi.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır."

( Hadis-i Şerif , İbnu Mes'ud)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Her kim günde yüz kere Bir ve ortaksız olarak Allah'tan başka hiç bir ilah yoktur. Mülk onundur, hamd onundur, o herşeye kadirdir! derse bu dua o kimse için on köle azat etme sevabına denk olur. Ve kendisine yüz hasene yazılır, yüz günah da silinir. O gün akşamlayana kadar şeytandan korunmuş olur. Ve hiç bir kimse onun yaptığından daha faziletli bir iş yapamaz. Meğer ki ondan daha çok okuyan bir kimse olsun. Ve her kim günde yüz kere: Subhanallah ve bi-hamdihi (Allah'ı, ona hamd ederek tesbih ederim) derse o kimsenin günahları deniz köpüğü kadar bile çok olsa dökülür."

( Hadis-i Şerif , Müslim 4857

Bu zikir işde bizim Raşidi zikir evradimizdaki 55. siradaki

“Lâ ilâhe illallahü vahdehü lâ şerîke leh lehülmülkü ve lehülhamdü yühyî ve yümîtu ve hüve hayyün lâ yemûtu biyedihil hayr ve hüve alâ külli şey’in kadîr” Zikiridir.

ve yine yaptigimiz  "58. siradaki "Subhanallahivebihamdihi, Subhanallahilaziym, Estağfirullah." (33 Defa Tekrar ettigimiz Zikirimizdir)."
yine peygamberimiz "Kıyamet günü bana insanların en yakını, bana en çok salâvat okuyandır."  buyurdu ve biz zikir evradimizda yine ona zikirimizin  101 . Sirasinda  100 defa  "Allâhumme salli alâ Seyyidina Muhammedin ve alâ âli seyyidina Muhammed.” diye salavat getiririz.

İbnu Abbas radiyallahu anhuma anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Kim bana salâvat okumayı unutursa, cennetin yolunu terketmiş olur."

( Hadis-i Şerif )


Amr İbnu Rabi'a radiyallahu anh anlatıyor: "Rasulullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Bana salâvat okuyan bir mü'min yoktur ki ona melekler rahmet duası etmemiş olsun. Bu, bana salâvat okuduğu müddetçe devam eder. Öyleyse kul bunu, ister az ister çok yapsın!"

( Hadis-i Şerif )

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Şüphesiz ki doğruluk iyiliğe götürür ve kuşkusuz ki iyilik de cennete götürür. Ve yine şüphesiz ki kişi doğru söyleye söyleye sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır ve şüphesiz ki yalancılık facirliğe (şerre) götürür. Ve kuşkusuz ki facirlik de cehenneme götürür. Ve yine şüphesiz ki kişi yalan söyleye söyleye kezzâb (çok yalancı) diye yazılır’ buyurdu.

( Hadis-i Şerif , Müslim 2607/103)

Bunlar gösteriyorki bizim Tarikatimizin zikir evradi olan "Raşidi Zikir Evradi " öyle elelelade zikirler degil, peygamberimizden, ve kurandan tasdikli, ve efdaliyet ve fazileti üstün olan zikirlerin cemiisidir yani toplamidir. yine zikirin önemini belirten ayet

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

الَّذِينَ آمَنُواْ وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُم بِذِكْرِ اللّهِ أَلاَ بِذِكْرِ اللّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi) e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb

Meali :

Esteuzubillah

Bunlar, iman edenler ve gönülleri Allah'ın zikriyle sükûnete erenlerdir(mutmain olanlardır). Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla huzur bulur(mutmain olur).

Sadakallahul Aziym RA'D Suresi 28. ayet

Ve ahirzmanda O ALTIN CAĞ  olan Mehdi Vaktindeki insanlar, Allahin, onun hürmetine insanliga verdiği nimetlerin icinde bogulupda, Allahi unutanlar olmasi sebebiyle, suyun icinde olupda, su dan habersiz olanlar baksin, sohbetlerimizde bu nimetlerin neler oldugunu hatirlatiyoruz, ve zikirimizdede,  rabbimize en az, günde 100 defa, hamdediyoruzki,  o nimetler artsin eksilmesin diye, ve bu da kuranda yine ayet ile sabit :

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

أَوَعَجِبْتُمْ أَن جَاءكُمْ ذِكْرٌ مِّن رَّبِّكُمْ عَلَى رَجُلٍ مِّنكُمْ لِيُنذِرَكُمْ وَاذكُرُواْ إِذْ جَعَلَكُمْ خُلَفَاء مِن بَعْدِ قَوْمِ نُوحٍ وَزَادَكُمْ فِي الْخَلْقِ بَسْطَةً فَاذْكُرُواْ آلاء اللّهِ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

E ve acibtum en câekum zikrun min rabbikum alâ raculin minkum li yunzirekum, vezkurû iz cealekum hulefâe min ba'di kavmi nûhın ve zâdekum fil halkı bastaten, fezkurû âlâallâhi leallekum tuflihûn

Meali :

Esteuzubillah

Ve sizi uyarması için sizden (içinizdenbiri gibi olan Mehdiye) bir adama Rabbinizden bir zikir gelmesine mi şaşırdınız? (Mehdinin Zikir evradinami şaşırdınız?) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kıldığını (onların yerine sizi getirdiğini) ve yaratılışta sizin gücünüzü arttırdığını (bedeninizi büyük ve kuvvetli yarattığını) hatırlayın. Artık Allah’ın üzerinizdekilerini (ni’metlerini) zikredin ki böylece kurtuluşa erersiniz.

Sadakallahul Aziym A'RAF Suresi 69. ayet

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Aziz ve Celil olan Allah şöyle buyurdu:

–Ben salih kullarım için ahiret azığı olarak hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği ve hiçbir insanın aklına gelmedik bir takım nimetler hazırladım. Allah’ın sizleri bu sözlerle muttali kıldığı şeyleri bir yana bırak. Bir de bunlardan başka onun sizleri muttali kılmadığı bir şey vardır ki, o en büyüktür’ buyurdu.

( Hadis-i Şerif , Müslim 2824/3, Buhari 3053)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Allah cenneti yarattığı vakit Cebrail’e şöyle dedi:

−‘Git cennete bak.’

Cebrail gidip cennete baktı.

Sonra geldi ve:

−Ey Rabbim! İzzetine yemin olsun ki, cenneti kim işitirse muhakkak ona girer dedi.

Sonra Allah onu zorluklarla donatıp:

−‘Ey Cibril! Git cennete bak’ buyurdu. Cibril gitti ve cennete baktı.

Sonra geldi ve:

−Ey Rabbim! İzzetine yemin olsun ki, ona kimsenin girememesinden korktum’ dedi…

( Hadis-i Şerif , Ebu Davud 4744, Tirmizi 2685)

Enes bin Malik (Radiyallahu Anh) şöyle dedi:

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Cennet nefse hoş gelmeyen şeylerle kuşatılmış. Cehennem de nefsin arzularıyla kuşatılmıştır’ buyurdu.

( Hadis-i Şerif , Tirmizî, Menâkıp, 69)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Cennete giren, nimetlere erişir, darlık çekmez, elbisesi eskimez, gençliği yıpranmaz. Ve cennette gözlerin görmediği, kulakların duymadığı ve hatıra gelmeyen nimetler vardır.

( Hadis-i Şerif , İhya C. 4 S. 976)

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Sen cennette kuşlara bakarsın. Birini arzû edince hemen pişmiş ve kızarmış olarak gelir. (bu günkü gril tavuklar hindiler ördekler, ister merketten al gel pişir ye, istersen adam senin için pişirip gril etmiş vaziyette de satiyor zaten, tutcan derdi yok, tüyünü yolcan derdi yok,..... yani bgünümüz yine.

( Hadis-i Şerif , İhya C. 4 S. 979)

Abdullah bin Ömer (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Cennet ehli cennete vardığı, cehennem ehli de cehenneme vardığında ölüm, alacalı bir koç suretinde getirilir. Cennetle cehennem arasında yatırılıp kesilir.

Sonra bir münadi:

−Ey cennet ahalisi! Artık ölüm yoktur. Ey cehennem ahalisi! Artık ölüm yoktur diye nida eder. Bu hâdise sebebiyle cennet ehlinin ferahı bir kat daha artar, cehennem ehlinin hüzün ve kederi ise bir kat daha artar’ buyurdu.

( Hadis-i Şerif , Müslim 2850/43, Buhari 6457, İbni Mace 4327, Tirmizi 2682)

Yani ölümsüzük ilerde keşfedilcek bir durum demekdir, yani öyle olunca, artik insanlar öyle bir vakte ereceklerki, genc kalmanin sirri cözülcek, ve yine ölümün sirri cözülcek, yine hastaliklar olmayacak.

ve Bizim Zikirimizde bulunan zikirler, ya hadis, ya ayet, yada korktugumuz şeylerden, allaha siginma, Allaha dayanma dualaridir.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَقَالَ رَبُّكُمُ ادْعُونِي أَسْتَجِبْ لَكُمْ إِنَّ الَّذِينَ يَسْتَكْبِرُونَ عَنْ عِبَادَتِي سَيَدْخُلُونَ جَهَنَّمَ دَاخِرِينَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve kâle rabbukumud’ûnî estecib lekum, innellezîne yestekbirûne an ibâdetî se yedhulûne cehenneme dâhırîn

Meali :

Esteuzubillah

Ve Rabbimiz, şöyle buyurdu: "Bana dua ediniz ki size icabet edeyim duânıza cevap vereyim. Allah a kul olmaktan kibirlenenler Allah a kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler , muhakkak ki hakir ve zelil olarak cehenneme girecekler."

Sadakallahul Aziym MU'MİN-60 ayeti

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنَّ الْمُسْلِمِينَ وَالْمُسْلِمَاتِ وَالْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَالْقَانِتِينَ وَالْقَانِتَاتِ وَالصَّادِقِينَ وَالصَّادِقَاتِ وَالصَّابِرِينَ وَالصَّابِرَاتِ وَالْخَاشِعِينَ وَالْخَاشِعَاتِ وَالْمُتَصَدِّقِينَ وَالْمُتَصَدِّقَاتِ وَالصَّائِمِينَ وَالصَّائِمَاتِ وَالْحَافِظِينَ فُرُوجَهُمْ وَالْحَافِظَاتِ وَالذَّاكِرِينَ اللَّهَ كَثِيرًا وَالذَّاكِرَاتِ أَعَدَّ اللَّهُ لَهُم مَّغْفِرَةً وَأَجْرًا عَظِيمًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

İnnel muslimîne vel muslimâti vel mu’minîne vel mu’minâti vel kânitîne vel kânitâti ves sâdikîne ves sâdikâti ves sâbirîne ves sâbirâti vel hâşiîne vel hâşiâti vel mutesaddikîne vel mutesaddikâti ves sâimîne ves sâimâti vel hâfızîne furûcehum vel hâfızâti vez zâkirînallâhe kesîran vez zâkirâti eaddallâhu lehum magfiraten ve ecran azîmâ

Meali :

Esteuzubillah

Şüphesiz müslüman erkeklerle müslüman kadınlar, mü’min erkeklerle mü’min kadınlar, itaatkâr erkeklerle itaatkâr kadınlar, doğru erkeklerle doğru kadınlar, sabreden erkeklerle sabreden kadınlar, Allah’a derinden saygı duyan erkekler, Allah’a derinden saygı duyan kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, namuslarını koruyan erkeklerle namuslarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça anan (Zikreden) erkeklerle çokça anan kadınlar var ya, işte onlar için Allah bağışlanma ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.

Sadakallahul Aziym AHZAB Suresi 35. ayet


أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

فَاذْكُرُونِي أَذْكُرْكُمْ وَاشْكُرُواْ لِي وَلاَ تَكْفُرُونِ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Fezkurûnî ezkurkum veşkurû lî ve lâ tekfurûn.


Meali :

Esteuzubillah

Öyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim beni anın ki ben de sizi anayım. Ve Bana şükredin ve Beni inkâr etmeyin.

Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 152. ayet


ve yine zikirin en büyük ibadet ve kulluk aldugunu bakin kuranda rabbimiz nasil bildiriyor

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Utlu mâ ûhıye ileyke minel kitâbi ve ekımıs salâte, innes salâte tenhâ anil fahşâi vel munker(munkeri), ve le zikrullâhi ekber(ekberu), vallâhu ya’lemu mâ tasneûn

Meali :

Esteuzubillah

Kulluk olarak sana vahyedilen kitabi oku (Kuran Oku), Namazını kıl, Muhakkak ki salât (namaz), fuhuştan ve münkerden nehyeder (Yani Namaz günaha girmekden korur). Ve kulluğun en yüksek olanida,  Allah’ı zikretmektir. Ve Allah, yaptığınız şeyleri bilir.

Sadakallahul Aziym ANKEBUT Suresi 45. ayet


Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Rabbini zikredenle etmeyenin hâli diri ile ölünün hâli gibidir.”

( Hadis-i Şerif , Buharî, Daavât, 66.)

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اذْكُرُوا اللَّهَ ذِكْرًا كَثِيرًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Yâ eyyuhâllezîne âmenûzkurûllâhe zikran kesîrân

Meali :

Esteuzubillah

Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.

Sadakallahul Aziym AHZÂB Suresi 41. ayet 

Zikir nedir ve nasıl yapılır?


Zikir, hatırlamak, anmak demektir.

Şimdi üç türlü zikir bilinmektedir:
1- Dille, söylemekle yapılan zikirdir. Söylerken, kalb birlikte hatırlamaz. Yalnız dille söylenen zikrin, kalbi temizlemekte faydası pek az olur. İbadet sevabı hâsıl olur. Aşağıdaki âyet-i kerime kalben zikretmeyenler içindir:
(Kalbleri Allahü teâlâyı zikretmeyenlere azap vardır.) [Zümer 22]

2- Yalnız kalble yapılan zikirdir. Dil söylemez. Üç ayet meali şöyledir:
(Rabbinizi, yalvararak ve gizli ve sessiz çağırınız!) [Araf 55]

(Kalbler, ancak Allahı zikretmekle itminana [sükûna, rahata] kavuşur) [Rad 28]

(Rabbini, içinden zikret!) [Araf 205]

3- Dille kalbin birlikte yaptığı zikirdir.

Zikir Allahü teâlâyı hatırlamak, Onun ismini söylemekle veya çok sevdiği bir Velisini görmekle olur; çünkü hadis-i şerifte, (Onlar görüldüğü vakit, Allah hatırlanır) buyuruldu. İsmini işitirken, söylerken, başka şey düşünülebilir. Onu hatırlamak şüpheli olur. Onu devamlı hatırlamak için, her gün binlerce söylemek lazım olur. Evliyayı severek, inanarak görünce, muhakkak hatırlanacağı müjdelendi. Görmek gözle olduğu gibi, Velinin şeklini, suretini, kalbine, hayaline getirmekle de, görmüş gibi olup, Allahü teâlâyı hatırlamaya sebep olur. Böyle, kalble görmeye rabıta denir ki, kalbi, Allahü teâlâdan başka şeyleri sevmekten, onları düşünmekten kurtaran vasıta ve temiz kalbe, ihlâsa kavuşturan yoldur.

Vird Ne Demektir?

Allaha Vuslat yolunda vird, günlük ders olarak yapılan zikirdir. Yani Hergün Yapilan zikirlere vird denir  ve bu vird veZikirlerin toplaminada Evrad denilir. Bu ders ve zikir ve vird, müridin kalbindeki manevi hastalıkları yok etmesi için verilir. Vird dersine, sofiler arasında “tesbih çekmek” adı da verilir. Vird ve varidat, aynı kökten türetilmiş Arapça iki kelimedir. Varidat, kalbe gelen ilham ve manevi feyizler demektir. Virde Devam ettikce  zamanla zikir torban yani kalbin o zikir ile doldugunda,  o vird ve zikirin hadimi olan melekler, o tesbihin hassas hususlarinda, sana ilham edip bilgi verirler ve o kunularda sana yardimci olurlar.

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Ümmetimin en hayırlıları, görüldüklerinde Allah hatırlanan kim­selerdir. En şerlileri ise, söz götürüp getiren, birbirini seven insanla­rın arasını açan, suçsuz ve masumlara sıkıntı vermeyi meslek edinen kimselerdir."

( Hadis-i Şerif , Müsned, IV/277)

"Allah’ın veli kulları kimlerdir?" diye sorulduğunda


Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Onlar öyle kimselerdir ki, görüldükleri zaman Allah Celle Celaluhü Hazretleri hatıra gelir."

( Hadis-i Şerif , Taberi, 4/2731)

(Hep sadıklarla birlikte bulunun!) [Tevbe 119]

(Rablerini isteyenlerle beraber olmağa çalış!) [Enam 52]

Bu iki  ayeti kerime ve yukardaki hadis meali, büyüklere rabıtayı bildiriyor. Bu rabıtayı yapmak, (Allahü teâlânın sevdiklerini hatırlamak, Allahu Teala nin rahmet etmesine sebep olur)

Zikir, dil ve beden ile yapılan kalbî bir uyanıklık içinde gerçekleştirilmelidir. Zira zikir, gaflet ve nisyanın yani unutmanın gafletin zıddı demektir. Bu anlamda zikir, Allah’ı unutmamak yani hiçbir hal ve şartta O’ndan gafil olmamaktır. Dolayısıyla gafleti gidermeyen zikir, hakikatte zikir değildir.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ إِذَا ذُكِرَ اللّهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَإِذَا تُلِيَتْ عَلَيْهِمْ آيَاتُهُ زَادَتْهُمْ إِيمَانًا وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

İnnemâl mu'minûnellezîne izâ zukirallâhu vecilet kulûbuhum ve izâ tuliyet aleyhim âyâtuhu zâdethum îmânen ve alâ rabbihim yetevekkelûn.

Meali :

Esteuzubillah

Mü’minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. O’nun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler.

Sadakallahul Aziym ENFÂL Suresi 2. ayet

Yine zikirimizin 10_1.  Sirasinda Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard, rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ, subhâneke fekınâ azâben nâr (10 Defa zikrederiz) ki bu dahi kurandan, zikirin ve zikredenlerin önemini belirten kuran ayetidir.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

الَّذِينَ يَذْكُرُونَ اللّهَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَىَ جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هَذا بَاطِلاً سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ النَّارِ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard(ardı), rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ(bâtılan), subhâneke fekınâ azâben nâr

Meali :

Esteuzubillah

Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar hatirlarlar (daima) Allah'ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler.

Sadakallahul Aziym ALİ İMRAN Suresi 191. ayet

yine zikirimizdeki  "Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber. Vela havle vela kuvvete illa billahi’l-aliyyi’l-azim." Zikiri


Hz Adem (a.s) yaratıldıktan sonra aksırdı. ALLAHU TEALA ona : ” Elhamdülillah” demesini ilham etti. Hamd edince , ALLAHU TEALA ona şöyle buyurdu : “YERHAMUKELLAH : Rabbin sana merhamet eder. Seni bunun için yarattım.” Hz. Adem ‘in cümlesini duyan melekler dedilerki :Bu bizim için ikinci güzel ve şerefli kelimedir. Onu bırakmamız doğru olmaz.Bundan sonra Sübhanallah , Elhamdülillah demeye başladılar.

ALLAHU TEALA , Hz. Nuh (a.s)’a halkına anlatmak üzere : ” La ilahe illallah” Kelime-i Tevhidini söylemelerini vahyetti. Ancak bu şekilde onlardan razı olabileceği,ni anlattı. Bunu duyan melekler dedilerki : Buda güzel ve şerefli bir kelime bunu bırakmak da bize yakışmaz. Ve dualarına bunu da eklediler. Senelerce hep ” Sübhanallahi velhamdülillahi vela ilahe illallah ..” dediler.

Hz. İbrahim(a.s)’e ALLAHU TEALA kurban emrini verdi. Kurban için kendisine bir koç gönderildi. Koçu görünce sevindi ; “Allahu Ekber ” dedi. Melekler bunu duyunca : Bu dördüncü güzel kelimedir,dediler ve dualarına eklediler.bundan sonra hep şöyle dediler ; “Sübhanallahi velhamdü lillahi vela ilahe illallahu vallahu ekber” Cebrail (a.s) bunu hikaye edince Rasulüllah (s.a.v) ‘ın hoşuna gitti. ” La havle vela kuvvete illa billahil-aliyyi’l-azim.” dedi. Bunu duyan Cebrail (a.s) şöyle dedi : Bu cümleyide öbürlerine ekle. İsrafil (a.s) Peygamber Efendimize (s.a.v.) geldi ve şöyle dedi : ” Ya Muhammed (s.a.v) , bir kimse ;
Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber. Vela havle vela kuvvete illa billahi’l-aliyyi’l-azim.” tesbihini bin defa okursa ALLAHU TEALA ona beş haslet ihsan eyler ;

1. ALLAH (c.c) onu çok zikreden zümre arasına yazar.
2. Gece ve gündüzde kesndisini zikredenlerin en faziletlisi eyler.
3. Bu tesbihler, onun için Cennette dikili ağaçlar olur.
4. Bu tesbihler , o kimsenin günahlarını döker.Tıpkı bir ağacın kuru yapraklarını döktüğü gibi.
5. ALLAHU TEALA onu gözetir.ALLAHU TEALA bir kimseyi gözetirse ona azab etmez.

Ebû Zer radıyallahu anh'den rivayet edildiğine göre

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Her birinizin her bir eklemi için günde bir sadaka vermesi gerekir. İşte bu sebeple her tesbih bir sadaka, her hamd bir sadaka, her tehlîl (lâ ilâhe illallah demek) bir sadaka, her tekbîr bir sadaka, iyiliği tavsiye etmek sadaka, kötülükten sakındırmak sadakadır. Kuşluk vakti kılınan iki rek`at namaz bunların yerini tutar."

( Hadis-i Şerif , Müslim, Müsâfirîn 84, Zekât 56. Ayrıca bk. Buhârî, Sulh 11, Cihâd 72, 128; Ebû Dâvûd, Tatavvu 12, Edeb 160)

"Sübhanallahi velhamdü lillahi ve la ilahe illallahü vallahü ekber. Vela havle vela kuvvete illa billahi’l-aliyyi’l-azim" Zikiri

Hem tespih: SubhanAllah
Hem tekbir: Allahüekber
Hem Tahmid: Hamd
Hem Tehlil: La ilahe illAllah.
Hem temcid: vela havle vela kuvvete illah billahil aliyül azim.

Söylemiş olmakla, en kıymetli tespihi okumuş olur. Hemde sadaka vermiş olur

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

"Sübhânallâhi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber demek,benim için,üzerine güneş doğan her şeyden daha kıymetlidir"

( Hadis-i Şerif , Müslim, "Zikir" , 32)


ve diyoruzki dünyayi cennete cevirmek varken, dünyayi ceheneme cevirmeye calişanlara ne diyelim ki ve

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

Allah, dünyayı isteyene dünyayı verir, ahireti isteyene de ahireti verir, ikisini birden isteyen ikisindende mahrum kalir

( Hadis-i Şerif )

Eger bu hadis sahih ise o zaman kurandaki

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وِمِنْهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَا آتِنَا فِي الدُّنْيَا حَسَنَةً وَفِي الآخِرَةِ حَسَنَةً وَقِنَا عَذَابَ النَّارِ  ولَئِكَ لَهُمْ نَصِيبٌ مِّمَّا كَسَبُواْ وَاللّهُ سَرِيعُ الْحِسَابِ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve minhum men yekûlu rabbenâ âtinâ fîd dunyâ haseneten ve fîl âhirati haseneten ve kınâ azâben nâr. Ulâike lehum nasîbun mimmâ kesebû vallâhu serîul hısâb.
Meali :

Esteuzubillah

Ve onlardan (insanlardan) kim: “Rabbimiz bize dünyada hasene (güzellik ve iyilikler) ver ve ahirette de hasene (güzellik ve iyilikler) ver. Bizi ateşin azabından koru.” derse, İşte onlara ancak kazandıklarından bir nasip vardır. Allah, hesabı pek çabuk görendir.

Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 201 ve 202. ayet

ve yine

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

مَّن كَانَ يُرِيدُ الْعَاجِلَةَ عَجَّلْنَا لَهُ فِيهَا مَا نَشَاء لِمَن نُّرِيدُ ثُمَّ جَعَلْنَا لَهُ جَهَنَّمَ يَصْلاهَا مَذْمُومًا مَّدْحُورًا  وَمَنْ أَرَادَ الآخِرَةَ وَسَعَى لَهَا سَعْيَهَا وَهُوَ مُؤْمِنٌ فَأُولَئِكَ كَانَ سَعْيُهُم مَّشْكُورًا  كُلاًّ نُّمِدُّ هَؤُلاء وَهَؤُلاء مِنْ عَطَاء رَبِّكَ وَمَا كَانَ عَطَاء رَبِّكَ مَحْظُورًا

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Men kâne yurîdul âcilete accelnâ lehu fîhâ mâ neşâu li men nurîdu summe cealnâ lehu cehennem(cehenneme), yaslâhâ mezmûmen medhûrâ. Ve men erâdel âhırate ve seâ lehâ sa’yehâ ve huve mu’minun fe ulâike kâne sa’yuhum meşkûrâ, Kullen numiddu hâulâi ve hâulâi min atâi rabbike, ve mâ kâne atâu rabbike mahzûrâ.

Meali :

Esteuzubillah

Kim isteklerinin acele bu dünyada acil olarak verilsin olarak isterse, Allah istediği kimseye, dilediği şeyi ona orada acele verir. Sonra onu ahiretinde ise gelcek hayatinda ise omnu cehennem ehli kıldık. Zemmedilmiş ayıplanmış ve rahmetten kovulmuş olarak, ona cehenneme atılır. Kim de mü'min olarak ahireti ister ve ona ulaşmak için gereği gibi çalışırsa, işte bunların çalışmalarının karşılığı verilir. Rabbinin lütfundan her birine; onlara da, bunlara da verir (dünyayı isteyene de ahireti isteyene de verir. Rabbinin lütfu hiç kimseden yasaklanmış değildir(esirgenmez).

Sadakallahul Aziym İSRA Suresi 18.,19., 20. ayet

Yani ahireti için isteyen demek ise, bugün kazandin, ve yarinin için biriktirmek, veya oglun evlncek, kizin gelin olcakyine masraf ve para lazim, yahut yarinin için basini sokacak bir ev almak istedin, yine hacca gitmek için para birikdirdin, yani ahiretin için, yani gelecek planlarin için,ve gelecegin için istedin demek, yoksa ahiret için istemek öyle anlaşildigi gibi, öldükden sonrasi için degil, yani yarinini düşündün demek yani, Allah :  bu günü için isteyenede, yarini için isteyenede bolca verildigini buyuruyor, yani kimseden esirgenmez diyor rabbim, öyle olunca,  o hadisin sihhati biraz dogru olmaz, ve öyle olunca, yani ahiret yarinlar, ve gelecek demedkdir, yani öyle olunca, kimi hemen olsun ister, kimide gelecegi için ister, yani işde durum budur, her namazin son oturuşu tahiyatta "rabbena dualarini" okumak sünnettir, öyle olunca, yani peygamberimiz ve kuran

“Rabbimiz bize dünyada hasene (güzellik ve iyilikler) ver ve ahirette de hasene (güzellik ve iyilikler) ver." diye dua etmemizi tavsiye ederken, o zaman nerden cikdi, bu sadece ahiret için istemek, yani bugünü olmayanin, yarini olurmu, bugün sürünen birisi, nasil yarinini kazancak, bugün aclikdan calan cirpan birisi, nasil yarinini kazancak degilmi, öyleyse hem bu gün için, hem de yarin için, hem calişip, hemde Allahdan dua edip istemek lazim. Allah da diyorki, eger yarinin için calişip cabaladiysan, sana yarinin, yani ahiretinde de o var diyor. güzel şeyler yapip calişdinsa, sana o var, eeeeee cennet neresi o zaman, yani öldükden sonrami? yani hani Ahiret ve Ahiret yurdu  ne o zaman yani.

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

تِلْكَ الدَّارُ الْآخِرَةُ نَجْعَلُهَا لِلَّذِينَ لَا يُرِيدُونَ عُلُوًّا فِي الْأَرْضِ وَلَا فَسَادًا وَالْعَاقِبَةُ لِلْمُتَّقِينَ

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Tilked dârul âhıratu nec’aluhâ lillezîne lâ yurîdûne uluvven fîl ardı ve lâ fesâdâ(fesâden), vel âkıbetu lil muttakîn

Meali :

Esteuzubillah

İşte bu ahiret yurdu ki(Cennet veya Gelcek Zamani) onu, yeryüzünde  fesat çıkarmak istemeyenlere tahsis ederiz. Akıbet (güzel sonuç) muttekîlerindir (takva sahiplerinindir) yani dünyasi ve ahireti için calişip cabalayanlarindir.

Sadakallahul Aziym KASAS Suresi 83. ayet

o zaman bugün calişip cabalayanlar kimler, müminler kavgada ve  sadece namaz oruc diye yatip kalkmayi iyi kulluk sananlar. ve oysaki, adam dün, televizyonu buldu, bugün bilgisayari buldu, yarin daha neler bulup keşfedecek. yatanlardan bir ses varmi? yok, o yapmiş, hazir al kullan, bu yapmiş al kullan, sonrada, bu yahudi de, bu gavur de, gavurun yaptigi lambayi kullan, gavurun icad ettigi arabayi kullan, ucagi kullan, bilmem süpürgeyi kullan, fotograf makinasini, kamerayi kullan, interneti kullan, faceyi kullan, twiti kullan, sonrada twitten faceden, Allah yolunda cihad, gavurlari öldürmek farz de, bu ne acayip işdir. onlara cennet yok de, halbuki asil cenneti onlar kazanmiş, ve onlar bu dünyayi cennete cevirme yolunda neler icad etmiş, cumartesi tatil yapmasini bile gavur dediklerimizden ögrendik be gülüm, vergi sistemini gavurdan ögrendik, yillardir islamin zekat sistminin vergilendirme sistemi oldugunu daha kavrayamadik.  medeni hukuku gavur dediklerimizden ögrendik, ee bize ne kaldi, yatip kalk namaz kil, Allah a  kul olursun, cennet senin.  peki cennete ne hazirladin demek yokmu, adam cennetine koltuk icad etmiş, ve bundan sonraki herkesin, artik cennet gibi bu gelecek zamanda Ahirzamanda herkesin koltugu var artik, bak cenetine koltuk ve taht hazirlamiş, birisi lavobo keşfetmiş sifon musluk keşfetmiş, bak icinde sicak soguk su akan saraylar hazirlamiş cennetine,  peki sen ne hazirladin, oruc tuttum ya işde, bende oruc hazirladim, iyi canim, iyi bunlar ile, onlar,  fark nerede, Allah akibet calişip cabalayanlarin diyor, peki kavgami hazirladin sen, mehdi gelcek, kafirlein boynunu vurcak, peki kafir kim lan, bak senin lamban, araban, facen, internetin, cep telefonun hepsi o gavurlarin sayasinde var, bu dünya onlarin sayesinde cennete dönmüşken, sen ne hazirladin, muhammed dedi miki gavurlarin başini vurcaz, ahmak işde iyi vurmalar sana , sen muhaedi onun vaktinde başka yerle savaş acarken duydunmu  öyle olsa bizansa mektup yollmazdida osmanli gibimüslüman olun yada oraya gelir boynunuzu vurun  derdi,yoksa  gülüm, iyi vurmalar sana, yani dangil işde, dangil, ve ne diyor yukardaki ayette,  ahiret yurdunu dünyada fesat cikarmayanlara verecegiz diyor, öyleyse sen haala ahiret yurdunda yani gelecekde ve mehdi zamaninda fesat kavga savaş cikariyorsan, bilki senin sonran yok, cünkü sen birdaha gelmeyecen bu dünyaya, yada cehennem cile yurduna atilcan, gelsen bile, öyle olunca iyiler  nerde olcak, fesat cikarmayanlarin  yurdunda olacak, ve sen suriyelileri kaldir kavaga ettir yurdundan et, evleri damlari yik yum, iraklilari kaldir, irana savaş acmaya kalk, olmadi yetmedi şimidide ispnayda karagaşa cikar, ve sonrada ahiretin senin olcagini san, sanma  umma, Allahin  emri var, senin sonun cehennem

ve gavurlara cennet yok de, birde bak len, bak adamlara gavur diyoruz, rahat onlarda idi, medeniyet onlarda idi, Atatürk bile gitdi avrupadan medeniyet aldi geldi, ve kadina saygi duyan muhamed gibi kadina bile secme secilme hakki tanidi, senin ardindan gittigin osmanli, daha kadina secme hakki tanimayan dangiller sürüsü, kadini cariye ilan eden ahmaklar sürüsü, ve öyle olunca, denirki gavura merhamet dilenmez dua edilmez, peki bak sen onun duasi ve ameline nasil due etmyecen,  bu kadarmi nankörsün, bak onun icadi olan cep telefonu elinden düşmüyor artik, amma onun yaptigini kullan, ve ona bir teşekkürü cok gör, seni karanlikdan kurtaran lambayi icad eden ediosana bir fatihayi cok gör, yaya at eşek sirttinda iken, motoru icad edip araba ucak yapani unut, sen  ona bir fatihayi cok gör, cok nankörsün insanoglu, bak onlar seninde benimde onunda cennetine ucak hazirlamiş, cennet gibi bu altin cagda ucak var, hizli tren var, arabalar var, neler neler var, ya sen ne hazirladin cennetine? 

kahvede siyaseet yapip, kongen oynamayimi yani argo agziyla sigara icki ve fayans dizmeyi haziriladin, tesbih diye bir zikirmatik icad edilmiş, sen onuda stres oyuncagi  ve kabadayiilik gösterisi olarak sallamayi icad ettin, senin icadin tesbihi, zikiri için degilde sallamayi icad ettin, icadin bu yani, o gavur dediklerin tesbihden yola cikdi ve bilgisayar icad ettiler, bilgisayarin ilk modeli hafizali abaküs tesbih, ve sonunda vardigi nokta bugünkü ceplere inmiş bilgisayarlar, yani öyle olunca alcaginda senin gelecekde işde, cile diyor müslümanlar neden fakir neden cile icinde, her müslüman memleket fakir deniyor, cünkü hazirladiadigi bunlar iken, el bak yumuşak yatakalr yatlar katlar hazirlmiş, ya sen, ya sen ahmak müslüman

أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم

وَأَن لَّيْسَ لِلْإِنسَانِ إِلَّا مَا سَعَى

Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim

Ve en leyse lil insâni illâ mâ seâ.

Meali :

Esteuzubillah

Ve insan için, çalışmasından başka bir şey yoktur.(çalışıp çabaladığı kazandgindan başka bir şey yoktur.)

Sadakallahul Aziym NECM Suresi 39. ayet

Ve felsefeyi kötü gören ahmaklara, yani Felsefe demek, bir konuda akil yürütme demekdir, yani aklini caliştirmak demekdir.
peki tefekkür ne demek o zaman, bir konuda fikir ibraz etmek demek, fikir ne, bir konuda düşünmek, ve bu budur, şu şudur diye akil yürütmek demekdir, ve Allah

"Ellezîne yezkurûnallâhe kıyâmen ve kuûden ve alâ cunûbihim ve yetefekkerûne fî halkıs semâvâti vel ard, rabbenâ mâ halakte hâzâ bâtılâ, subhâneke fekınâ azâben nâr"

onlar etraflarina bakip (kainattaki yaratilan ayetlere bakip) tefekkür ederler, ve bunlarin yani bunca şeyin öyle boşyere lüzumsuzca yaratilmadigin farkina varirlar buyoruyor rabibimiz bu ayette . kim onlar müminler peki kim bakdida keşfeti mesela yusufcuk böcegine bakip iki pervaneli helikopter icad eden babanmi, yoksa o gavur sandiklarinmi, kim o ayetlerden ibret almiş, sen gavur diyon, oysaki rab onlari mümin diyor.

Ebu’d-Derdâ -radıyallâhu anh dan

Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular

“Bir saat tefekkür, kırk gece nâfile ibâdetten üstündür.”

( Hadis-i Şerif , Deylemî, II, 70-71, no: 2397, 2400)
ayni rivayetin bin yillik ibadete denk oldgu hadiside vardir.


Rabbim, Mehdi ve cematini,  Bugünü icinde, yarini, yani ahireti ve gelecegi icinde, calişip cabalayan, ve güzel şeyler hazirlaynlardan etsin. Amin


---oOo---


أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ


''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '

وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.

Elfatiha maassalavat.

سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ

Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.

--OoO--

Kar©glan

Başağaçlı Raşit Tunca

Schrems, 24 Ekim 2017 Salı

Original Kar © glan