05-31-2018, 12:10 AM
Mevsim Gecişi Sonbahara Giriş ve Yavaş Yavaş Ziya ve Alfa Hareketinin Terkedilmesi
(Kar©glanin 21 Eylül 2016 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لَّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Ve sahhara lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minhu, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn.
Meali :
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
CASİYE Suresi 13. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn.
Meali : Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehharaş şemse vel kamere le yekûlunnallâhu, fe ennâ yu’fekûn.
Ve muhakkak ki "Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay’ı kim (size) musahhar (emre amade) kıldı?" diye sorarsam mutlaka, "Allah" derler. O halde o misyonun, size yükledigimin kiymetini bilip, ona sahip cikin, yüklenin onu artik ,yani kainati yönetin artik.
ANKEBUT Suresi 61. ayet
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
iman Nurdur ki yani işik kaynagidir ki, Akil Kalp ve ruh onun ile görüp aydinlanir, ziya ve güneşimizin işigi ise, gözümüzün görmesi için olan işik kaynagidir.
öyle olunca temsili misal ile küfür ve imani ayciklayalalim.
DENEY: Gece bir vakit, lambayi yakalim ve karşimiza bir yere bir adet su dolu bardak koyalim, işde ziya ve işik gözümüzümn o bardagi görmesi ve itminaan olmuş olarak orda bardagin ve suyun oldgunu önce ilmen, sonra bardaga ve suya bakarak aynel yakin, sonrada bardakdaki sudan birazcik icerek hakkal yakin bilince, ve sonra ordaki bir arkadaşimiz veya eşimiz dostumuz, lambayi bir müddet kapasin ve söndürsün ve tekrar acsin. lambayi kapatinca ordaki bardak ve su yok oluyormu soralim. lambanin kapanmasi, karanlik olmasi onun var olmasina helal getirmez degilmi. ve böylece ziya ve nur gözümüz için lazim olan amma, eger biz o sudan bir miktar icdiysek, ve bardaga dokunduysak, artik kim bize karanlik olunca, orada bardak yok diye inandirabiblir degilmi. ve iman işde hakkalyakin,o bardagin orda olduguna, tam huzuru kalp ile inanmiş olmamizdir. ve inkar ise küfür ve şirk ise, lamba sönüp karanlik olunca, orda bardak yok denmesi gibidir, halbuki orada bardak yok demek ile, ordaki bardak yok olmaz, ve lamba söndü, iki dakika sonra lambayi tekrar yaksak, bardak orda hazir ve nazirdir degilmi, öyle olunca kafirin, Allahi inkar etmesi, onu aynel yakin görememesinden ve hakkal yakin bilmemesinden, birde aklinin onu görebilmesi için, imaninin olmasi lazim, ve imaninin olmamasindandir, yoksa imani olsa, orda, bardagin karanlik olunca kaybolmayacagini bilir, yani tevhid bu dur ki lambayi söndürmek olan kismi " LA ilahe" orda hicbirşey yok, yani karanlik görmüyoz, sonra lambayi yakinca, evet var ve orda demek gibi olan kismi ile "illallah" ve bu yüzden, inkar ve küfür, ya gözün görmemesinden kaynaklidir, yada aklin görmemesinden kaynaklidir, ikisi ayri kulvarlardir.
ve vaaz sohbetlerimizin birinde dedikki :
Ey insanlik görmezmisiniz
Güneşin feri yok, bu sene nerdeyse bizde yaz bile olmadi .
yani güneş işigina arapca Dziya
ضي
denilir.yani Ziya sizin anlaycaginiz ziyanin yani glow un yani
güneş işiklarinin yansimasi azalmiş yeni vaazimizin konusu alfa beta
gama işimasi yani radyoaktivite, kisacasi güneşimizin ziyasi tükenmiş
malesef son ziyalar bitmek üzere yani ey insanlik kimse ikizler burcu
cocuk yapmak istemiyor galiba cünkü ikizlerin kadini doyumsuz olabilir
dedik diye kimse ikizler cocugu yapmaya yanaşmiyor ve böylce güneşimizin
hic erkek ziya bebeleri, dişi ziya olmaz fakat ve ikizler burcu
kalmamiş, ve kadin ikizler ve erkek ikizler cocugu kalmamişki
güneşimizin ziyasi bitmek üzere, olanlarda göcer ise ziya kalmaz . aaa
ben size ne diyen a lafi kicindan anlayan ahmaklar, Allah 12 ay koymuş
12 burc varsa 12 burcunda eşit şekilde dagilmasi lazimki bu güneş
sistemimizde her şey rayinda yüzsün, birisi biraz azalsa da fazla olsada
denge bozlur. mesala neptun bebeleri azalsa nuh bebeleri azalir ve su
ve rahmet kesilmeye başlar,neptün bebelri cogalirsa bu sefeerde
taskinlar olur seller olur,jüpiter azalsa keciler azalir yakub bebeleri
azalir yine olmaz. herkes tohumu atarken öyle ayarlama tohum atmaasin,
lütfen kadere kirkbeş deyip atsin tohumunu, ve özellikle ikizler bebesi
yapin yani. ikizler babasi olcaklar şimdi tohum atcak olanlar, şimdi
dikilen tohumlar mayisda haziranda filiz vercek, haydi gec kalmayin ziya
isimli cocuklar , tohum atin lütfen, yoksa bu güneş yemin olsun sönerde
karanlikda kaliriz.
hemde Ziyayi hapse atmişlar, yani ziya hapisdeki böyle feri yok,
doguyar amma isitmiyor. hanim bu yazdan beri camaşir serdiginde diyorki
güneşin feri yok kurutmuyor diyor, yani bir nakşi büyügü demişki bizim
sizlere verdigimiz feyizi eger muhafaza edebilseniz bu size kiyamete
kadar yeter demişler yani feyz veya füyüzat veya ziya alfa Işıması yani
güneşimizden bizlere gelir ve Muhammed yazili kuran ise ve kuran
kainatin yazilimi ise Muhammed kainat ve güneşimiz iki cihanin güneşi
muhammed mustafa, ve bizler güneş bebeleriyiz yani muhammedin
parcalariyiz. ve güneş sistemimizin icindeki her bir özellik o sistemin
işlevi için gerekli ve her cibilliyat bir peygamber grubunu temsil eder
demişdik dah önce, ve keciler oglak buralari şuayb ve yakup cocuklari
dedik, ve onlarin azalmasi yani jüpiter burcunda doganlarin azalmasi o
cibilliyati taşiyan sebze, meyva, hayvan, insan ne varsa azaldi
demekdir. ve cimento yoksa harc nasil olmazsa, yahut cimentosu az bir
harc ile yapilan duvar, nasil saglam olmaz ise hepsinin dengeli olmasi
lazimdir. ve amma herşeyin fazlasida zarar azida zarar. lütfen insanlar
aralarinizda konuşun kaynaşin, ve ikizler bebesi yapin. muhammed ikizler
burcudur yani MuhaMMed de üc tane mim vardir yani M harfi latince ikizi
temsilm eder ve yine MeryeM de iki tne M var yani onda ikizler burcu
vardir yani Yine HAVVA da iki tane V veya Hawa yazarsak oda teers ikiz
demekdir. ve ziya güneşimizin parcacigidir yani partiküllerirdir. yani
foton enerjisi.Radyoaktivite
α (Alfa) ışıması: İki
Nötron ve iki protondan meydana gelen, +2 yüklü bir Helyum çekirdeği
yaymaktır. Bu ışıma sonucunda, proton ve nötron sayıları 2'şer birim
azalır. Bu tanecikler +2 yüklü oldukları için elektromanyetik çekime de
yakalanırlar. Bu ışımaların durdurulması çok kolaydır. Örneğin bir
kâğıt yaprak bile yeterli olur.
Peygamberimizin ziyasini devam ettirmesi için güneşimizin alfa işimasi yapmasi gerekir.
ve alfa simgesi budur α
ve bizler muhamedin eeli beyti olarak yani güneşimizin cocuklari olarak
alfa işimasi yapmamiz lazim demekdir bu. ve alfa işimasi demek her
yaptigi işinde alfa hareketi yapmakdir. bunun birkac örnegini
gösteriyorum resimlerimde,
[attachment=31769]
[attachment=31770]
Bu bir alfa oturuşu yani mehdi oturuşu
eger ayak ayak üstüne atarsanz, bu alfa oturuşu demek olmaz yalnişdir o oturuş.
yani fircanizi tutarken serce parmagin arasindan gecirmek ile
yine alfa yansimasi yaparsiniz, yine misvak öyle, bu peygamberin sünneti
ile sabittir, onun yani Muhammed Mustafanin misvak tutuş sistemi bu
şekildedir.yani muhammed hep alfa yansimasi yapmişdir.
[attachment=31771]
[attachment=31772]
demişdık ve böylece sizlere ilk defa kainatın ve güneşin ziyasını bile bizler tarafından yönetilbilcegini bizzat hakkal yakin ögrettik, ve binlerce insan bu oturuşu ve duruşu cok benimsedi, hatta tiryakisi oldu da, artık vazegecemez oldular, ve böylece bu sene sıcak bır yaz gecirdik ziyası bol bol bir yaz gecdi ve artık sonbahara geldik ve ve birkac gün önce kendi aileme ve cocuklarıma tenbihledimki artık sonbahar geldi ve yaprakların sararması ve soguklarin gelmesi için buziyanin azalmasi şart, o yüzden artık ziya hereketi olan alfa oturuşu ve dıger alfa herketlerini terkedın dedim yanıi mehdi oturuşunu şimdilik terkedin dedim ve islamda terki terke diye birşey vardır,
Tasavvufdaki Terki Terk Nedir?
Gecen senelerde yazdik ki güneşimizin ziyasi azalmiş, güneşimiz iki
cihanin güneşi Muhammed Mustafa, güneşimizin ziya yaymasi için alfa
hareketi yapardi, ve onun sünnetiydi diye anlattik. ve ikizler bebesi
dünyada azalmiş, eger böyle olursa güneşimiz söner gider, ve bu yüzden
ikizler bebesi yapin, ve ikizler bebesi icinde, her amelinizde
fiilinizde sözünüzde alfa dalgasi yayin dedik, ve sizlere alfa oturuşu
ve alfa hareketerinden örnekler vermişdik. ve sizleer ne güzel mehdi
askerlerisinizki alfa oturuşu ve herketleri o kadar yayildiki,
elhamdülillah bu sene kadar ziyasi kuvvetli ve sicak bir yaz olmadi ,
hepinize aferin, sizler ne güzel mehdi askerlerisiniz böyle, tamam artik
terki terk etme zamanidir, ve her evden en az bir şahis, artik alfa
hareketi ve oturuşu yapmayi terkediversin, yapmak sünnet ve sevap oldugu
kadar, teketmek de evla ve sünnet ve gerektiginde mucib olandir. artik
bu kadar sicak ve ziya herhalde yeterlidir artik, biraz biraz terkedelim
amma yine garerince kalcak kadar terkedin, tamamen terketmeyin. ve
artik sicaklar biraz biraz bizi terketsin serinlesin ortalik.
Tasavvufdaki Terki Terk Etmek Nedir :
Terketmek mesala Peygamberin abdestli gezme sünnetini aldin tuttun, ve artik o
hale geldinki, abdestsiz adim atmaz oldun, ve sonunda öyle bir noktaya
gelirsin ki, artik o terkettigin abdestsizce gezme olayina tekrar
dönmene, ve abdestsizce gezivermen, senin tekrar abdestli olmayi
terkedivermendir. önce abdestsizligi terketmişdik ve birinci terki
teketmişdik ikinci terk ise o terkettigin şeyi terkedivermendir.
sebebine gelince mesala mevsimler ilkbahar ile başlar ve ilkbaharda
bütün renkler yerini, hayat ve Hay ve diri olan Allahin sifati ile, yeni
bir can bulmak, ve haşrolmak toplanip bir bedene yol almak olan, yeşile
birakir. ve başka renkler terkedilir ve onlarin yerine yeşil tercih
edilir ve ilkbahar olur. sonra ilkbahar biterken bizlerin, yeşil bugday
yerine, sari ermiş bugday için, yine yeşil erik yerine, ermiş erik, yine
ham karpuz yerine, ermiş karpuz için, kirmizi sari ve turuncu rengi
tercih etmemiz lazimdirki, yaz olsun ve yaz mevsiminin rengi kirmizi ve
beyaz ve ateş sarisi ve saridir aydinlikdir yani bütün renkleri bariz
eden aydinlik tercih edilir. ve yaz bitince bu sefer, daha cok sari ve
sararma solma ve ölme, ve kahvrengi tonlari yani, camur rengi tercih
edilir, yani ölüp topraga karişma, hadisesi oldugundan toprak rengi,
yani camur rengi revacdadir, ve diger renkler rengini ölümün rengi
toprak rengine birakir kahverengi ve tonlarina, sonra sonbaharda
bitince, kış gelmesi için, karanlik ve zulümet rengi siyah ve gri tonlar
tecih edilip, bütün renkler renklerini gece rengine birakir kendini, ve
sonbahardan kışa gidecek olanin tercihi, zulum ve karanlik olmalidir,
bunun bir nevi aciklamasini daha önceki sohbetlerde yapmişdik, mesala
kisa bir hatirlatma: dünyada kötüler yok edilip bitirilmez ve winter kış
için gecenin koyu oldugu zaman, ve burclari winter kış burcu olanlara
zamani birakmak için, işde karanlik ve gece yani kötülük bir nevi galip
gelmeye başlar, yaz demek ise iyiler, iman ve müminlerin galip olmasi
demekdir demişdik. ve yunus efendimiz vahdeti vücut seviyesine cikinca o
terkettigi bütün reklerden gecip zulumeti secmek zorunda birakilmiş, ve
hani insan dertlere ve cilelere, kötülerin cilesine ve zararina maruz
kalinca, bende bundan sonra zalim olcan anasina satan,
"bu dünyada deveye dikken insana tiken geciyor" deyip
artik iyi olamanin fayda etmedigini görünce yazdan kişa gecildigini
görünce, bunlardan kurtulmak için bir an sitem edip bende kötü olmk
istiyon denir ya, işde o sitem hali ile yunus efendimiz vaadinden avdet
edip, sözünden cayip "artik bende zulümeti secdim, bende kötü olcan" demiş.
amma yunus baligi zalim olamazki ne kadar sevecen bir balik, ne kadar
dost canlisi bir balik degilmi, ondan kim kötülük beklerki, yunusa kötü
ol deseler ancak belki sadece birazcik ciddi durabilir, yine gülümser
yine sevecendir, o kötü olamazkine, amma demiş Hz Yunus efendimiz
ninovalilara sitem edip bende zalim olcan deveye diken ... demiş yani.
yani ona terki terketmesi ögretilmiş bütün mesela sadece bu. yani sadece
iyiler iyi degildir bazende kötülük iyidir, yani gece hic olmasa hep
gündüz olsa, ne zaman yatip dinlencez, hep yaz olsa suyumuz nerden
gelcek, suyumuzun akip geldigi daglara kar nasil yagcak degilmi, bu
dünyanin carki nasil döncek degilmi yani. iyilerinde hayatinda bazen
kötü olabilmesini ögrenmesi lazim, dünya cok cetin. ve yine kötülerinde
hayatta iyilik nasil bir tatdir nasil bir zevkdir, iyilik yaptirilarak,
aynen hz süleymanin şeytanlari dalgic yapip, caliştirarak bir işe
yaramasini ögretmesi, bunun için olup, kötülerede iyilik lokmasi
yedirmekdir yani, iyilligin nasil güzel bir lokma oldugunu onlara da
tatdirmakdir.
VE ARTIK ZiYAYI TERKEDiP YAVAŞ YAVAŞ KÖTÜ VE KARANLIK OLMA ZAMANI
ve bu vakitler dedik önce sünnetler kacmaya başlar amma bu sünnet namazdaki sünnet ammda yapatig iz başka bir sünnet, sonra bir vakit farz kacar, sonra iki vakit, derken birde bakmişsin birkac günlük farz namaz kacmiş, ve taaaki bu eksi -31 olunca, yani 31 tane namaz kacinca, sonbahar girdi demekdir, amma kacdi diye öyle birakamayip, ardina kaza etmek lazimdir.
ve böylce size yerden semayi yönetme yöntemlerinden birini dah ögrettik, yine sonbaharda gündüzlerin kisalmasi ve gecelerin uzamasi lazim ve bunun için yine kainati semayi yönetip
bunu yapmak lazimdir dedik ve ögrettikki bu nasil yapilir:
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ
Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyli, innel hasenâti yuzhibnes seyyiât, zâlike zikre liz zâkirîn.
Meali:
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu da Zikri bilen, ve bazi Zikir edenlerin, başka bir türlü zikiridir.
Sadakallahul Aziym HUD Suresi 114. ayet
Karanlik ve geceyi ileri kaktirmak, ve gecelerin uzamasini saglamak veya gündüz veya aydinligi ileri kakdirmak, ve gündüzlerin uzamasini saglamak, hakkindaki bizzat yaşanmiş bir hadis ve hadisemiz için yapilan bir zikir ve ilim, ve erbabina münhasirdir sadece, bu hediyem.
ve bunun için sadece tarikimiza mensup olanlardan bu dereceya cikmiş sofilerim, günler dönünce yani 21 hazirandan sonra, iki güne bir, veya haftada bir, onlara ilham ile bildirilince, günlerden sonbahar ve gecelerin uzamasi için, sabah namazlarini en son vaktinden kilmaya başlarki, işde sabah namazi ile, karanligi itip güne dayar, ve güneşin dogdugu vakit olan işrak vaktini ittirip kakdirmiş olur, yani sadece bizim tarikimiza münhasiran, ve belli vakitlerde uygulanmasi gereken bir kuraldir. yani ne diyor ayette tarafeyn diyor, yani iki sinirda da diyor, yani sinir ne, sabah namazinin son vakti gecenin siniri, ve eger gecenin sinirini biraz acarsak daha ileri gitmiş olmazmi, yine eger günler uzayacaksa, o zaman 21 aralikdan itibaren, bir kac günde bir, veya haftda bir, bu sefer tarafeynin akşam tarafi olan akşam namazina varanyer olan ikindi namazi son vakte birakilirki, gündüz geceyi ve akşami ileri kakdirsin. peki bunun delili nerde, bizim yapavcagimiza dair bir delil varmi derseniz, evet var, o da var, yine zikiri raşidi evradindaki bir zikir olan, bize münhasir bir hikmettirki bu
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
تُولِجُ اللَّيْلَ فِي الْنَّهَارِ وَتُولِجُ النَّهَارَ فِي اللَّيْلِ وَتُخْرِجُ الْحَيَّ مِنَ الْمَيِّتِ وَتُخْرِجُ الَمَيَّتَ مِنَ الْحَيِّ وَتَرْزُقُ مَن تَشَاء بِغَيْرِ حِسَابٍ
Tûlicul leyle fîn nehâri ve tûlicun nehâra fîl leyl(leyli), ve tuhricul hayya minel meyyiti ve tuhricul meyyite minel hayy(hayyi), ve terzuku men teşâu bi gayri hısâb.
Meali :
Geceyi uzatırsın, gündüzün bir kısmı gece olur. Gündüzü uzatırsın, gecenin bir kısmı gündüz olur. Ölüden diri çıkarırsın, diriden ölü izhar edersin ve dilediğini sayısız rızıklandırırsın sen.
ALİ İMRAN-27 ayet
diyecekler ki yine bu ayette bunu Allah yapar demiyormu diyecekler.
Lan dangil, isa Allahmiydida ölüden diri cikariyordu demek yokmu, ahmak, sen bunu duymadinmi, isa ölüleri iznimle diriltirdi demiyormu Allah :
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ عَلَّمْتُكَ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَالتَّوْرَاةَ وَالإِنجِيلَ وَإِذْ تَخْلُقُ مِنَ الطِّينِ كَهَيْئَةِ الطَّيْرِ بِإِذْنِي فَتَنفُخُ فِيهَا فَتَكُونُ طَيْرًا بِإِذْنِي وَتُبْرِئُ الأَكْمَهَ وَالأَبْرَصَ بِإِذْنِي وَإِذْ تُخْرِجُ الْمَوتَى بِإِذْنِي
ve iz allemtukel kitâbe vel hikmete vet tevrâte vel incîl(incîle), ve iz tahluku minet tîni ke hey’etit tayri bi iznî fe tenfuhu fîhâ fe tekûnu tayran bi iznî ve tubriul ekmehe vel ebrasa bi iznî, ve iz tuhricul mevtâ bi iznî.
MAİDE Suresi 110. ayetten pasaj
öyleyse ölüleri dirilten bir insan varsa, geceyi gündüze, gündüzü geceye sokan bir adamda vardir, o mehdidir.
--------
Ve bizde dünyaya gelmek şerefine erdigimize göre, bu teppichde bir musterde (desen de) biz yapacagiz, amma isterizki bu muster (desen) digerlerine örnek olsun, ve yukarlarda tekrar edilcek bir muster olsun, ve bunun için dedikki :
"River" Nehir ile yarışma, Nehir ile birlikte koşamazsın, o seni hep yener, çünkü sen yorulursun, amma o yorulmaz.
(Karoglan sözü 05.09.2016)
yukardaki söze açıklama : muhammed misyonu, ibrahim misyonu, kominizm misyonu, gibi bir misyon akıp gelen bir nehir gibidir, onlarin binlerce askeri vardır, sen yalnız başına onlarla yarışamazsın, onlar hep yener kazanır, çünkü onlar bir grup, o yüzden bir grup, bir tarikat olmak lazımdır, yalnız asker tek atlı araba gibi, grup 10 askerse 10 atlıaraba gibidir, o yüzden Raşidi tarikatını kuruyorum, seven ardımıza takılsın. dedik
طَرِيقَاتِ رَاشِدِي Raşidi Tarikatı - Raşidin Yolu - Raşidin Çizdiği Yol - Nedir ? Kurucusu Kimdir - Edeb Ve Adablari Nelerdir?
Raşidi Tarikatı Kurucusu Kimdir : Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hoca
Kurucunun Kisa biyografisi : Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hoca Kimdir? Biyografisi
isim : Raşit Tunca
Göbek ismi : Selim
Soy Lakabı : Haceliler
Nickname : Karoglan veya Kar©glan ve imageman
Baba ismi : Mustafa
Anne ismi : Rabia
Dogum : 1970 Başağaç
Eğitim:
ilkokul : 1976 -1981 Başağaç
Ortaokul Lise : 1981 -1988 Sandıklı İmam Hatip Lisesi
13.06.1988 de 8.25 Diploma notu iyi derece ile Mezun oldu.
Yüksek Okul Üniversite : 1988 -1989 AÜHF - AYO
1989 da üniversiteyi 2. dönem sonunda yarım bırakıp terketti, ve 1989 yazında Avusturya ya Seyahati.
Mesleki Eğitim : Elektrik Teknisyenliği EBT ve EIT Sigmundsherberg Austria
Lehrabschlussprüfung : Elektrobetriebstechniker 25.01.2006 mit bestanden - Landesberufsschule Wiener Neustadt
Lehrabschlussprüfung : Elektroinstallationstechniker 24.06.2006 mit bestanden - Landesberufsschule Stockerau f Elektrotechnik
Öksüz:
1988 de Babasının vefatı
Ankara:
Yüksek Okul Eğitimi için Ankaraya gitdi. ilk defa bir akrabasının yanında Keçiören gazino durağı ile şose durağı arasında bir apartmen de ~ 3 - 4 hafta kaldı.
Sonra paralı özel yurt 'RESA' yurdunda Ulusda kaldı.
Daha Sonra Balgat taki Devlet Paralı Yurdunda kaldı.
Aile:
1990 senesi sonunda Evlendi.
2 Tane Çocuğu var biri Oğlan biriside Kız.
HAC ve UMRE :
1997 de Hac ve Umre ziyaretini Annesiyle birlikte Yaptı.
Dini ve Tasavvufi Hayat:
1991 senesinde Tarikatı Burhamiye ye intisab etti.
1992 de Nakşebend Tarikatına intisab etti.
~ 2003 -2004 arasinda Dusukiye Tarikatına intisab etti.
Halen Tasavvuf Yolunda "Only" Devam ediyordu ki sonudna bir yol (Tarik) olmanin, yol çizmenin önemini farketi ve, Raşidin kendi gittiği ve Çizdiği Yol olan, Raşidin Yolunu, Raşidi Tarikatını kurmaya karar verdi. Senelerden 2016 aylardan Ağustos.
Avusturya:
1989 da Avusturya Taş ocağında işci oldu (Wiener Baustof Werke).
Daha Sonra Firmasi iki defa el degiştirdi Poschacher Natursteinwerk oldu.
daha sonra Taş ocağından Çıkışını aldı.
Iki defa, yaklaşık altışar ay Büyük Kasap " Gresinger"de çalıştı.
Mesleki Eğitim yaptı ( Ausbildung Elektrobetriebstechniker) mezun oldu ve sonrada "Installationstechniker" sınavına girdi ve kazandı mezun oldu.
Liesing Firmalarda Elektrik Teknisyeni olarak çalışdı.
Tarikatin Özelliği : Mevsim Tarikati yani günlerin, aylarin, gecelerin, gündüzlerin, nurun, ve ziyanin, ve mevsimlerin devaren ettirilmesini talim eden, bir yol ve tarik ve usul.
Kuruluş Sebebi ve Prensibi :
"River" Nehir ile yarışma, Nehir ile birlikte koşamazsın, o seni hep yener, çünkü sen yorulursun, amma o yorulmaz.
(Karoglan sözü 05.09.2016)
yukardaki söze açıklama : muhammed misyonu, ibrahim misyonu, kominizm misyonu, gibi bir misyon akıp gelen bir nehir gibidir, onlarin binlerce askeri vardır, sen yalnız başına onlarla yarışamazsın, onlar hep yener kazanır, çünkü onlar bir grup, o yüzden bir grup, bir tarikat olmak lazımdır, yalnız asker tek atlı araba gibi, grup 10 askerse 10 atlı araba gibidir, o yüzden raşidi tarikatını kuruyorum seven ardımıza takılsın.
Raşit - Raşid - RAŞiD - رَاشِدٌ isminin anlamı : رَاشِدٌ Raşit Raşid RAŞiD
Anlamları:
1. Doğru yola giden
2. Akıllı
3. irşad edip öğreten
4. Öğretmen
5. Baş Öğretmen
6 . Öğreten eğiten Allah
7. Öğretmen olan Allah
8. Olgun , Kemaline Ermiş ,Yetişkin, genc delikanli
MÜRŞiD : Egitici ,şeyh, mürebbi ,terbiyet edici, ögretici, ögretmen, Baş Öğretmen.
Raşidi Tarikatının Amacı ve Gayesi :
Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanin Hakkalyakin veya keşfen bilip yaşadiklarini, bir cemaate ve gruba ögretip, misyonunun, (Level in) ondan sonrada devam ettirilmesi.
Esteuzubillah
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لَّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ
Esteuzubillah
Ve sahhara lekum mâ fîs semâvâti ve mâ fîl ardı cemîan minhu, inne fî zâlike le âyâtin li kavmin yetefekkerûn.
Meali :
Ve göklerde ve yerde olanların hepsini kendinden (bir lütuf olarak) size musahhar (emre amade) kıldı. Muhakkak ki bunda, tefekkür eden bir kavim için mutlaka âyetler (ibretler) vardır.
CASİYE Suresi 13. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ قَالَ رَبُّكَ لِلْمَلاَئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٌ فِي الأَرْضِ خَلِيفَةً قَالُواْ أَتَجْعَلُ فِيهَا مَن يُفْسِدُ فِيهَا وَيَسْفِكُ الدِّمَاء وَنَحْنُ نُسَبِّحُ بِحَمْدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَ قَالَ إِنِّي أَعْلَمُ مَا لاَ تَعْلَمُونَ
Ve iz kâle rabbuke lil melâiketi innî câilun fîl ardı halîfeten, kâlû e tec’alu fîhâ men yufsidu fîhâ ve yesfikud dimâe, ve nahnu nusebbihu bi hamdike ve nukaddisu lek(leke), kâle innî a’lemu mâ lâ tâ’lemûn.
Meali : Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben yeryüzünde bir halife kılacağım.” demişti. (Melekler de): “Orada fesat çıkaracak ve kan dökecek birisini mi yaratacaksın? Biz Seni, hamd ile tesbih ve seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu.
Başağaçlı Raşit Tunca - Karoglan Hocanin Hakkalyakin veya keşfen, insanoglunun yerüyünden kainati idare edebilcek bir güce sahip oldugunu bilip, ve bu konuda bazi tatbikler yapinca, ve bunu devam ettirecek, ve ilerde dahada geliştirebilcek kivamda, yol arkdaşlari, tarik mensublari aramasi, ve bildiklerini, yetenekli ve ögrenip yaşamak isteyenlere anlatma istegi ve gayesi sebebiyle kuruldu. ve amaci ve gayesi sadece, insanin, yeryüzünün ve kainatin halifesi oldugunu bizzat, hakkal yakin insanlara ögretmek.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَلَئِن سَأَلْتَهُم مَّنْ خَلَقَ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَسَخَّرَ الشَّمْسَ وَالْقَمَرَ لَيَقُولُنَّ اللَّهُ فَأَنَّى يُؤْفَكُونَ
Ve le in seeltehum men halakas semâvâti vel arda ve sehharaş şemse vel kamere le yekûlunnallâhu, fe ennâ yu’fekûn.
Ve muhakkak ki "Gökleri ve yerleri kim yarattı, Güneş ve Ay’ı kim (size) musahhar (emre amade) kıldı?" diye sorarsam mutlaka, "Allah" derler. O halde o misyonun, size yükledigimin kiymetini bilip, ona sahip cikin, yüklenin onu artik ,yani kainati yönetin artik.
ANKEBUT Suresi 61. ayet
Zikr - Zikir Nedir? - Zikir Çeşitleri - Zikir Hakkında Ayetler Hadisler - Zikir ile ilgili Sorular Cevaplar - Tasavvufda Zikir ve Adabi - Kuran Zikirdir -Kuran ile Zikretmek - Zikri Raşidi Evradı
Sözlük anlamı itibariyle ZiKiR:
Zikir, hatırlamak, anmak demektir, bir şeyi telaffuz etme, istenilen şeyin zihne döndürülmesi, bildiğimiz şeyleri akılda sürekli tutmaya zikir denir.
Bir başka ifadeyle, unutulmuş bir şeyin yeniden hatırlanması ya da
hâfızadakinin unutulmamak üzere sürekli canlı tutulmasına zikir denilir.
islami
literatürde ise Kavram olarak ‘zikir’: Allah’ı anmak üzere söylenmesi
ve yapılması tavsiye edilen, sözlü ve ameli eylemleri kapsayan
davranışların tümüdür.
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
الَّذِينَ آمَنُواْ وَتَطْمَئِنُّ قُلُوبُهُم بِذِكْرِ اللّهِ أَلاَ بِذِكْرِ اللّهِ تَطْمَئِنُّ الْقُلُوبُ
Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi) e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb.
Meali:
Öyleki iman edenler gönülleri Allah'ın zikriyle doygunlugea erenlerdir sükûnete erenlerdir. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ı anmakla gidalanir ve doyar, yani huzur bulur.
RA'D Suresi 28. ayet
Zikir, şükür kavramında olduğu gibi hem dil, hem kalb ve hem de bedenen yani amellerle olmalıdır.
1- Dil ile zikir : Allah'ı isimleriyle anmak, hamd etmek, tesbih etmek, Kur'an okumak, Kur’ân’ı dinlemek ve dua etmektir. Dil ile yapılan zikir, kalbi
zikre yol açmalıdır.
2- Kalb ile zikir : Kalbi zikir, bedenin zikrine yani ameli zikre zemin hazırlamalıdır. Ameli zikirden kastımız, Allah’ın yapmamızı istediği kulluk vazifeleri, bir
başka ifadeyle ibadetlerdir. Kalb ile zikir, Allah'ı gönülden anmaktır. Bu da üç çeşittir : a) Allah'ın varlığına delalet eden delilleri düşünmek, O'nun isim ve sıfatlarını
tefekkür etmektir. Allah'ın varlığına delalet eden deliller, başta Kur’ân ayetleri ve kâinattır. Kur’ân’da ve kâinatta yer alan ayetlerin tümünde, Yüce Yaratıcıya götüren, O’nun
varlık ve birliğini haykıran, kuvvet ve kudretini gözler önüne seren sayısız alamet ve deliller mevcuttur. b) İlahi hükümleri yani Allah'ın emir ve yasaklarını ve kulluk
görevlerimizi ve bunlarla ilgili delilleri düşünmek. Yani bir gönül ve vicdan muhasebesi yapmak gerekir. Ne ile mükellefim, neyi ne kadar yapmam gerekir? İlahi teklifler benim
için ne ifade ediyor? Sorularının cevaplarına kafa yormak… c) Benliğimizdeki ve evrendeki varlıkları ve bunların sırlarını tefekkür ederek, her zerrenin, "yücelikler âlemi”ne ve
Allah'ı gereği gibi bilmeye götüren birer ayna olduğunu görmek, idrak etmektir. Böyle bir zikirden alınacak zevkin bir göz açıp kapamak kadar olan zamanı bile cihanlar değer.
İşte bu noktada insan kendinden ve âlemden geçer25.
3- Bedeni zikir : Salat yani namaz bedeni zikirdir ve namazda dört unsur ayakda durmak, egilmek ve, secde etmek ve sonundada oturmak zikir diye ögretilip talim ettiriliyor öyleyse, eger allah için ayakda durulursa bu da bir zikirdir, yine allah için egilinirse bu da zikirdir yine,....
Kuran arapcadir, ve arapca öyle bir dil ki, her kelimenin onlarca ayri manasi vardir. bu başka dillerde, birkac manali kelimelerin sayisi, birkac kelimeyi gecmezken, arapcanin tamami böyle kelimelerden oluşur.
mesela:1. kelimemiz
Fetaha: Acmak
Miftah: anahtar
Faatih :fetheden
yani mastar bir kelimenin harflerinin yerininin, bir veya birkac kac harf degişikligi sonucu onlarca cok farkli bir manaya bakmasi, ve bu yüzden işde, şiir ve notalarda arapcadan türetilir yani edebiyataki aruz vezni denilen failatun failatun kalibi ve ilham melegi hep arapca ilham verir.
yani işde notalar ve müsikide, işde deveniin yürüyüşünü ele alan, bu aruz vezni kalibi, yani yani mesela 9 tane Asli rakami mesala 8 li kombinasyonlar halinde yazmak demek gibi, evir cevir başka bir sayi meydana geldigi gibi, arapcada ana master kelimenin harflerinin yerini degiştirdikce, veya bir kac tamlama harfleri ekledikce, cok degişik manalr oldugu gibi, ayni manayi ses frekansi olarak ele aldigmizda, belli bir frekansi temsil ediyor her kelime. ve öyle olunca, arapcanin eskiden rakamalardan oluşdugu tezide dogru, ve ebced hesabi demek de işde, keilmelerin temsil ettikleri rakami, yani frekans baazinda harfleri yazmak gibi. ve bütün arapca o zaman rakmalardan oluşunca, Rakamalar ise Toplam 9 rakam ve bir de SIFIRDAn oluşduguguna göre diger rakmlar sadece onun katlari ve kombinasyonlari halinde ve sifirla birlikte 10 rakam eder, ve bu, ona rakamin degişik şekildeki kombinaysonlari arapcanin temel yapisi, ve öyle olunca
her kelimenin bir rakamsal degeri olunca, o rakamsal degeri onun frekans araligini temsil ediyor, ve öylce olunca, mesala "2845" yazinca bu bir arapca kelimeyi temsil ediyor olur, gavur bunu elektrik ve fizige uygulayinca, bunun kehrwertini almak için işde 1/xxx saysi ile carpinca onun frekansinin ZIDDINI bulmuş oluyor ve sen allahim ver deyince o kehr wertini ceviriyor ve verme oluyor yani,
Hz Alinin " Ben Allahi, her istedigimi vermemesinde bildim" dedigi rivayet oluyor, halbuki vermeyen Allah mi yahut, o gün bizden daha üstün bir bilgi ve güce sahip olan cin ve şeytan hizbinin onun söylediklerinin kehrwertini alarak, onun duasina engel olmalari mi idi tefekkür etmek lazim. bu gün ise insan şeytanlar, şeytan askeri gavurlar ve deccal askerleride bu işlemi yapiyorlar artik.
ve notalar yükseldigi gibi, birde geri iner, yani notanin kehrwerti onun inişi oluyor, yüksek perdeden bir ses alt tonlara inerken ters gidiyor demek olur, ve böylece senin duandaki veya kurandki ayetin belli bir frekansi yani ürettigi elektrik var, ve bunu sen zikir diye okuyunca beynin elektrik üretip, o frekansi yayiyor, ve o zaman o yayilma ile ses, uzayda elektron yayilimina ugruyor. ve elektrik denen enerjinin oluşumunun temel yapisi ve prensibi, bir maddeden diger maddeye dönüşüm olan eleketronlarin bir maddeden diger madeye dogru akarkenki cikardiklari, yada yaydiklara frekansa biz elekrtik diyoruz, yani "elektron akimina" eleketrik diyoruz. ve öyleki bilim adamlari bunu haala keşfedememişler, yani ses ile elektrik üretilebilcegini bilmiyorlar, halbuki ses frekansida, yine ses denen bir dalganin yani yine elktronlarin yayilimi demek. eger o dalganin yayilimini enerjiye dönüştüren bir aygit icad olursa, şarki söyleyen bir kadin, veya zikir ceken bir adam ve öten bir kuş da elektrik üretecekdir . ve hatta öyleki ebced degerleri kullanilarak istenilen bir rakamdaki bir kelimenin tekrari, yani cokca zikir edilmesi ile, o vollttaki elektrik üretilebilir, yani Allahin ismlerinin ebced degeri bu yüzdendir, amma bu mehdi sayesinde keşfedilcek, ve esmanin ve kuranin zikir olma sebebi keşfedilmiş olcak,
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
كِتَابٌ أَنزَلْنَاهُ إِلَيْكَ مُبَارَكٌ لِّيَدَّبَّرُوا آيَاتِهِ وَلِيَتَذَكَّرَ أُوْلُوا الْأَلْبَابِ
Kitâbun enzelnâhu ileyke mubârakun li yeddebberû âyâtihî ve li yetezekkere ulûl elbâb.
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
"Bu Mübarek Kitabı sana indirdik, onun âyetlerini ulûl’elbab (Yani bu ilmi bilenler) onu tezekkür ederek (zikrederek) kafirlere veya düşmanlarina karşi tedbir alsınlar diye. "
SAD Suresi 29. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَأَقِمِ الصَّلاَةَ طَرَفَيِ النَّهَارِ وَزُلَفًا مِّنَ اللَّيْلِ إِنَّ الْحَسَنَاتِ يُذْهِبْنَ السَّيِّئَاتِ ذَلِكَ ذِكْرَى لِلذَّاكِرِينَ
Ve ekımis salâte tarafeyin nehâri ve zulefen minel leyli, innel hasenâti yuzhibnes seyyiât, zâlike zikre liz zâkirîn.
Meali:
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Gündüzün iki tarafında ve gecenin gündüze yakın vakitlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri giderir. Bu da Zikri bilen, ve bazi Zikir edenlerin, başka bir türlü zikiridir.
Sadakallahul Aziym HUD Suresi 114. ayet
Raşidi Tarikatının Zikir ve Evradi Varmidir Nerden Temin Edebiliriz?
RAŞiD'iN ZiKiR EVRADI KiTABINI iNDiR
Güncel yeni versionlar için Downloden bölümümüz arada sirda ziyaret edin oradan hem okuyabilir, hem indirebilirsiniz
www rasittuncakitaplari com
Evradimizdaki Dualarin okuma süresini 2 Saat ile 1,5 Saat Arasina düşürebilenler her gün „Silsileyi Kasr“a Fatiha Ismarlarlar.
Silsileyi Kasr Budur
1.) 7 Fatiha 13 ihlas okunur ve Mehdiye ve Ehline Ashabina ve Cemaatine, Sevdiklerine, Sevenlerine Hediye Edilir.
2.) Bu Tarikatin Piirinin Ruhaniyetine 3 ihlas 1 Fatiha
3.) Okuyan kimse Kendi Ruhaniyetine 13 ihlas 7 Fatiha
4.) Evliysek Çocuklarimiz varsa herbirine kücükden büyüge dogru 3 ihlas 1 Fatiha
5.) Eşimize Hanımımıza 3 ihlas 1 Fatiha
6.) Kücükden büyüge dogru Kardeşlerimize 3 ihlas 1 Fatiha (sadece hayatta olan kardeşlerimize okunur)
7.) Annemize 3 ihlas 1 Fatiha
8.) Babamiza 3 ihlas 1 Fatiha
9.) Babannemize 3 ihlas 1 Fatiha (zamanimiz yoksa okunmaz)
10.) Babamizin Babasina 3 ihlas 1 Fatiha(zamanimiz yoksa okunmaz)
11.) Aneannemize 3 ihlas 1 Fatiha(zamanimiz yoksa okunmaz)
12.) Annemizin Babasina 3 ihlas 1 Fatiha(zamanimiz yoksa okunmaz)
13.) Hz. Hüseyin Efendimize 3 ihlas 1 Fatiha
14.) Hz. Ali Efendimize 3 ihlas 1 Fatiha
15.) Peygemberimiz Muhammed Mustafa için 13 ihlas 7 Fatiha
Bu Dualarin okuma süresini 1,5 Saat ile 1 Saat Arasina düşürebilenler her gün „Silsileyi Kasr“ okumayi birakir “Silsileyi Kebir” e Fatiha Ismarlarlar.
Silsileyi Kebir Budur
1.) 7 Fatiha 13 ihlas okunur ve Mehdiye ve Ehline Ashabina ve Cemaatine, Sevdiklerine, Sevenlerine Hediye Edilir.
2.) Bu Tarikatin Piirinin Ruhaniyetine 3 ihlas 1 Fatiha
3.) Okuyan kimse Kendi Ruhaniyetine 13 ihlas 7 Fatiha
4.) Evliysek Çocuklarimiz varsa herbirine kücükden büyüge dogru 3 ihlas 1 Fatiha
5.) Eşimize Hanımımıza 3 ihlas 1 Fatiha
6.) Kücükden büyüge dogru Kardeşlerimize 3 ihlas 1 Fatiha (sadece hayatta olan kardeşlerimize okunur)
7.) Annemize 3 ihlas 1 Fatiha
8.) Babamiza 3 ihlas 1 Fatiha
9.) Babannemize 3 ihlas 1 Fatiha
10.) Babamizin Babasina 3 ihlas 1 Fatiha
11.) Aneannemize 3 ihlas 1 Fatiha
12.) Annemizin Babasina 3 ihlas 1 Fatiha
13.) Ali Zeynel Abidin 3 ihlas 1 Fatiha
14.) Seyyidatina Zeynep 3 ihlas 1 Fatiha
15.) Hz. Hüseyin 13 ihlas 7 Fatiha
16.) Hz. Hasan 3 ihlas 1 Fatiha
17.) Hz. Fatimatüz Zehra 3 ihlas 1 Fatiha
18.) Hz. Ali Efendimize 13 ihlas 7 Fatiha
19.) Hz. Osman 3 ihlas 1 Fatiha
20.) Hz. Ömer 3 ihlas 1 Fatiha
21.) Hz. Ebu Bekr 3 ihlas 1 Fatiha
22.) Peygemberimiz Muhammed Mustafa için 13 ihlas 7 Fatiha
23.) Hz.Süleyman 3 ihlas 1 Fatiha
24.) Hz. Hacer 3 ihlas 1 Fatiha
25.) Hz. Yahya 3 ihlas 1 Fatiha
26.) Hz. Yunus 3 ihlas 1 Fatiha
27.) Hz. Mikail 13 ihlas 7 Fatiha
Dikkat: 25. -26. -27. - ye sadece Cumalari okunur
Senede 1 Defada “Silsileyi Üla” ya Fatiha Ismarlarlar.
“Silsileyi Üla” yi Tespit Etmek için
“Silsileyi Üla” yi Tespit Etmek için Ailecek bir yerde Toplanilir.
1Kalem ve kağıt alıp yazmaya başlanir.
Evimizin Sag Tarafina dogru gidince en yakindaki “ Hasan veya Hüseyin” den kim varsa o Hasansa bizim üst kolumuz peygamberimizin “şerifler” kolundaniz ve birinci isim o yazilir, Hüseyinse seyidlerdeniz, sonra saga veya sol tarafda Hüseyin aranir en yakin hüseyin sagdami soldami ve bunlarin akrabalik dereceleri, Annemiz tarafindansa Anne tarafindan o kola bagliyiz, Baba tarafindan akrabimiz iseler Baba tarafindan o kola bagliyiz demekdir. Ve böylce ilk yön tespit edilmiş olur. Sonra evimizin arka tarafina dogru ilk peygamber isimli kimse kimdir, hangi peygamberin kolundaniz o tespit edilir ve o isim yazilir,
Liste böylece şöyle olmalidir ilk önce evimizin sol tarafina dogru annemiz tarafindan akrabimiz olan en yakin eve, uzaga dogru devam edilir hatta bu başka şehire kadar olabilir “Hasan, Hüseyin, Fatma, Ali, Osman, Ömer, Bekir, Ayşe, Hatice, Zeynep” aranir, ve ashabin isimlerinden olan kimseler olabilir, amma bu kimseler sadece anne tarafindan dedemizin babasina kadar akraba olanlar olcak. Sonra sag tarafa dogru ayni işlem saga dogru bu sefer baba tarafindan akrabalar yazilir. Sonra evimizin arkasindaki komşularimizdan başlayip arkadan sagdan sola dogru gidip sonra tekrar bize dönüp glecek bir daire halinde bütün akraba olan olmayan tanidigimiz peygamber isimli tanidiklarimizin isimleri not edilir. İlk önce direk arkaya dogru düz cizgi gidilir iki tane ayni isim olanlar ilk yakindaki ele alinir, ikinci ayni isme varinca ordan artik sola dogru dönme noktasina geldigimizi bildirir, bu sadace yaşadigimiz köy veya şehir icinde tespit edilir dişari cikilmaz yani peygamber isimlilerde.
Bu not etiklerimiz de cift isimliler en yakin komşumuz olanlar ele alinarak düzletilir, ve bu bizim “silsileyi ÜLA” mizdir.
Vaktin müsait oldugu bir zamanda, senede bir defa bu silsileye 3 ihlas 1 fatiha veya 3 fatiha 7 ihlas hediye edilir.
5.SINIF SOFiLER
“Hizbül Kebir” i “Yaz ve ilkbahar” mevsiminde sabahleyin ikindiye kadar okur. ikindiden sonra “Hizbül Kasr” veya “Hizbül S-Kasr” okur.
Kış ve sonbahar mevsiminde tersini yapar sabah “Hizbül Kasr” veya “Hizbül S-Kasr” okur ikindiden sonrada “Hizbül Kebir” i okur.
Hizbül Kebir Nedir: Yukarda yazdigimiz kirmizi ile yazili 1 ile 112 (1 den 112 ye kadar 112 dahil)Rakamli dualarin tamami.
Hizbül Kasr Nedir: 1 ile 16 (1 den 16 ya kadar 16 dahil) vesonunada 111 ve 112 Rakamli dualarin Tamami.
Hizbul S-Kasr Nedir: Hizbul kasr okuyanlarda zamandan tasarruf etmek için istiaze duasi dışındaki bütün zikirler gerekirse sadece (10 ar Defa okunur ve 10 lu okunanlarda sadece 3 defa okunarak Hizbul S-Kasr olur.
Mevsim Tesbihi çekme makamına çıkarılmış sofilere o makam manen ilham yoluyla bildirilir ve günlük zikrini baştan 17 ve 18 e kadar yani Es elüke Duasına kadar 17.18 dahil okuduktan hemen sonra
Yağmur veya kar yağması için:
Ağzının genişliği, Dibinin Derinliğinden, Geniş Olan Bir Tasdan, Yazları , ilkbaharları ve sonbaharları saf berrak soğuk 3 yudum su içer, Sonbahar ve Kışları süt içer, Herzaman hergün değil, sadece ona içmesi için ilham geldiği günler içer, Tasın ağzında herzaman 1Parmak boşluk bırakılır. Su içerken 4/4 saf sade menba suyu kat, Süt içerken 3/4 Süt 1/4 Soğuk Saf Su ve yeterince Şeker, ve 1 mini damla mis Kat öyle iç.
Güneş doğması için: ilham geldiği günler zikrin tamami okunup bitirilesiye ve zikir bittikden 45 dakika sonrasına kadar mecbur olmadıkca su, süt, cay,… benzeri içecek içilmez, ve zikrin harareti ile icimizdeki kainatin ısınması ve güneşimizin doğması sağlanır.
Tas: küçük komposto, sütlaç tası veya ayetel kürsi yazılı zemzem tası.
Su veya Süt : Vücut sıcaklığından soğuk olacak.
TESBiH ADABI
AÇIKLAMA : Sofinin, aynen hat yazmaya başlayan birisinin, önce hat kalemi acmasini, yapmasini ögrendigi gibi, sofi kendi zikir tesbihini kendisi yapar.
3 Çeşit tesbih modeli vardir. 1.siniflar ve acemiler için kolay tesbih. 2.sinif ve üstü için cift kadranli tesbih. 3.sinif ve üstü için, mevsimin ve havanin durumunun rengine uygun, renkli cift kadranli mevsim tesbihi.(siyah, kar beyaz, yeşil, bordo kirmizi, kahve veya sari, saydam su rengi, ve çamur rengi,...)
ZiKiR TESBiHi RESiMLERi
[attachment=152510]
[attachment=152511]
Yaz mevsimi için Bordo kirmizi ve beyaz ayracli, veya koyu kirmizi ve beyaz va sari sarikli tesbih
Sonbahar için koyu sari turuncu veya kahvrenegi üzre beyaz ayracli ve beyaz sarikli.
İlkbahar için yeşil beyaz ve kirmizi sarikli tesbih.
Kış için siyah üzre Bordo kirmizi ayracli ve yeşil sarikli.
Zemheri için beyaz üzre türkis ayracli veya caribic mavi ve caribic mavi sarikli.
Yagmur için saydam üzre kirmizi ayracli koyu mavi sarikli.
9. SINIF SOFiLER
Allah Zikiri günde bir defa olmak üzere, 6666 defa Allah zikredilir.
Burasi Güneş Makamidir. izinsiz cekmeyiniz. Günde sadece “hizbul kasr” ve “6666” Allah zikiri cekilir.
10 ve 11. SINIF SOFiLER
Mevsim tesbihi talim edilir ve muhtarlar başkanlar kaymakamlar valiler tayin edilir. (bunlar manevileri) sonra “onlarin hatrina güneş dogar yagmur yagar kar yagar” hadisine devam edilip mutmain oluncaya kadar talim edilir. ve deneme yaptirtilir.
Bu sofiler manen ilham yoluyla bilirler bu makamda olduklarini.
13. SINIF SOFiLER
Her bölgede bir tane güneş makamina birisi tayin edilir ve onlara güneş nasil dogar yagmur nasil yagar mikail iliminin birinci bölümü talim ettirilir. Ve birer tanede yardimci tayin edilirki, o hasta olunca digeri görevi devam ettirsin.
15.SINIF SOFiLER
Zamanin hakimi olmak ögretilir, ve zaman nasil geriye alinir, ve nasil ileriye alinir ögretilir.
16.SINIF SOFiLER
Muhammed dediki "iki günü birbirine eş olan zarardadir."
şeytan ve deccal aleyhillane hic boş durmuyorlar, hergün bize karşi yeni bir silah üretiyorla, ve bizimde onlarla savaşacak yeni silahlara ihtiyacimiz var, allah bize, o gün hangi silahi ikram ederse, onu alip zikir corbamiza katmak zorundayiz, yoksa onlarla savaşamayip yenik düşeriz.
ve yine bize varid olduki yine, yeni bir silah kuşanmamiz lazim, cünkü dedikya kafir deccal frekans ile oynuyor, ve bizim yazdigimiz bu dualarinda kehrwertini aliyor, ve mesala duamaizin başinda, "onlar namazlarini muhafaza ederler" diye zikrediyozki, biz de o ayette gecen o nlar zümresini kaitilipda nerde olursak olalim namazimizi kilip kacirmayalim istiyoruz, ve kafir ise, ben bunu zikredip cekdikce, o da onu ters ceviriyor ve oluyormu sana "onlar namzlarini kacirirlar" ve o zaman bir de bakmişin öglen namazi calinmiş, ucmuş bilme ertesi gün sabah gitmiş, veya hakeza hakeza, siz anlyin artik, yine biz "ya halim ya selim" cekiyoz yani sakin olabilmek için, ve o da onu ceviriyor ve bize bir hiddet geliyor, ve yanardag gibi yeri gögü püskürüyoz, yani zor azizim, bu kafirlerle mücadele zor, silah lazim, ve yine varid olan silah ise, tam olarak bende henüz kullanmasini tam bilmiyon amma, o şu ki :
Peygamber Efendimiz Aleyhissalâtü Vesselam bir gece Rabbine şöyle dua etmiştir:
"Allahım, azabından affına, gadzabından mağfiretine sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim. Sana gereği gibi hamd etmekten âcizim. Sen Kendini sena ettiğin gibi yücesin."
"Allahım, şayet ismimi saîdler defterine yazdıysan, orada sabit kıl. Şayet ismimi şakiler defterine yazdıysan oradan sil. Çünkü Sen buyurdun ki, 'Allah dilediğini siler yok eder, dilediğini de sabit bırakır, Levh-i Mahfuz Onun katındadır."
(Hadis-i Şerif )
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
يَمْحُو اللّهُ مَا يَشَاء وَيُثْبِتُ وَعِندَهُ أُمُّ الْكِتَابِ
Yemhûllâhu mâ yeşâu ve yusbit(yusbitu), ve indehu ummul kitâb.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Allah, dilediği şeyi siler, yok eder (mahveder) ve (dilediği şeyi) sabit kılar ve ümmülkitap (ana kitap), O'nun indindedir (nezdindedir).
(Sadakallahul Aziym RA'D Suresi 39. ayet )
ve saliklarimiz yol tarikatimiza tabi olan, yol arkadaşlarimiz, bizim yolumuzda, şu an durdugumuz yer olan yere gelince, belalar musibetler etraflarını sarınca, ve atıkları her ok kendinizi vurar olunca, ve hatta elinde tuttugun senin olan bir bicak bile seni kesmeye yeltenince, anlaki buraya ayak bastin, ve Allah bize burada bu silahi gönderdi ki henüz bende tam manasi ila kullanmiyorum, amma kullanim talimatnamesi şu olaki, biz o duanin sadece
"Allahım, azabından affına, gadzabından mağfiretine sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim."
kismini tekar edecegiz, amma allahu alem tam sayisina ulaşmadim henüz, ne zaman bu kalkan işe yarar denemem lazim, ve 41 defada karar kilmak istiyorum amma,
henüz belli degil.
işde bu ayeti okurken öyle tefkkür edesin ki ey salik, ey yolcu:
Allahdan gayri bir mevcudat yokdur öyle olunca o sana hişimlanan bicak da allah var ancak o bicak bir sükastci şeytan veya cin veya deccal askerinin eline gecmiş (amma gercekden leinde amma frekansi elinde) ve onunla sana karşi savaşiyorlar, ve sen o bicagi, o esir edilmiş halden kurtarip senin safina gecmesi için de ki işde :
Ey yüce Rab "Allahım, azabından affına, gadzabından mağfiretine sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim." ve şu an sen bana hişimlanan bir bicak oldun, cünkü kainatta sendan başka bir mevcudat yok ise, öyleyse o senin hişimlanan bicak oldugun halindende, senden, sana yüce rabbe siginirim, senin o bicagin veya frekansin esir edilmemiş ele gecmemiş, ve galip olan Allah haline iltica edip siginirim diye tefekkür et. ve bu yukardaki duayi günde 41 defa okuamaya devam et. dedimya sayida degişiklik olabilir henüz tam testden gecmedi daha.
Dua bu, ve bu dereceye erenler için 16.SINIF SOFiLER icindir
"Allahım, azabından affına, gadzabından mağfiretine sığınırım, Senden yine Sana iltica ederim." (41 defa Haricen okuncak)
17.SINIF SOFiLER
Deprem ögeretilirki ve Mikail aleyhisselamin ikinci kisim görevleri talim edilir ve deprem nasil olur nasil yapilir ögretilir.
19.SINIF SOFiLERE
Hizir makami ögretilip talim ettirilir ve tarikatin pirini, olay vuku bulunca aramasi talim edilir. Bizatihi onunla (tarikatin piiri ile) kelam etmesi lazim geldigi ögeretilir ve kimler o göreve (HIZIRLIK makamina )secildi liste tutulur.
21.SINIF SOFiLER
Kiyamet talim ettirilir ve oraya cikan kimseye kilit ve mühür vurulur.
23.SINIF SOFiLER
Mevsimleri Ayarlama görevi talim edilir, ve bu kainatin öyle otamatik pilotta calişmadigi, bizatihi yaşatarak ögretilir, ve bu görevi hak eden tek bir kimseye bu SIR verilir. (veliaht halife)
24.SINIF SOFiLER
Güneşin Çırasının tutuşturulmasi ögretilir.
27. SINIF SOFiLER
Kader bahsi ve SIRAT köprüsü Talim edilir, ve telepati telefonunu kullanmasi talim ettirilir.
28. SINIF
MEVLUD SIRRI talim ettirilir.
---oOo---
Vaazimizi dün keşfettigim bir hikmet olan komik bir nükte ile sonlandiralim.
Mevlana için deniyorki, şebi aruz yani, ölüme giderken dügüne gider gibi gitti. ve ve o yüzden millet böyle bir istek ile dua eder oldular,
benim cocuklugumda ptt bu yukardaki pulu cikarmişdi ve ben o zman anlamamişim, şimdi daha iyi anliyon, cocukken bir pul koleksiyoncusuydum. işde o pul gösteriyorki mevlananin, ölüme dügüne gider gibi gitmesi megerse bu imiş, onun yeni versiyonu, işde dügüne giderken kazta yapip Azraile rastlayacak demek yani, yine birde Allahdan ölüme bayram gider gibi gitme vermesi için dua ednler var, iyi o zaman bayrama giderken yolda azrail caninizi aliverir o zaman, ey mehdi askeri ne istedigini ne dua ettigini iyi bil, etmen gereken dualar kuranda mevcut, sünnetde mevcut, kicindan dua uydurmaya kalkma, bak sonun bu alltaki resimdeki gibi olur sonra, velhasil kelam
--oOo---
Rabbim yolumuzdan gidecek olan Tarikati Raşidi Mensuplarina, Bu Tariki yani bu yolu ve Zikrimizi, Raşidi Zikrini, Erbabina ve müntesiplerimize, hayirli ve mübarek kilsin, "cenneti Adn" i da menzil eylesin, varilcak yer eylesin.
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 21 Eylül Çarşamba
Original Kar © glan