05-26-2018, 12:12 PM
Halime Anne ve Süt Annelerimiz
(Kar©glanin 1 Nisan 2017 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَإِذْ قَالَ مُوسَى لِقَوْمِهِ إِنَّ اللّهَ يَأْمُرُكُمْ أَنْ تَذْبَحُواْ بَقَرَةً قَالُواْ أَتَتَّخِذُنَا هُزُواً قَالَ أَعُوذُ بِاللّهِ أَنْ أَكُونَ مِنَ الْجَاهِلِينَ قَالُواْ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لّنَا مَا هِيَ قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٌ لاَّ فَارِضٌ وَلاَ بِكْرٌ عَوَانٌ بَيْنَ ذَلِكَ فَافْعَلُواْ مَا تُؤْمَرونَ قَالُواْ ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا لَوْنُهَا قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنّهَا بَقَرَةٌ صَفْرَاء فَاقِعٌ لَّوْنُهَا تَسُرُّ النَّاظِرِينَ
Ve iz kâle mûsâ li kavmihî innallâhe ye’murukum en tezbehû bakarah(bakaraten), kâlû e tettehızunâ huzuvâ(huzuven), kâle eûzu billâhi en ekûne minel câhilîn. Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ hiy(hiye), kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun lâ fâridun ve lâ bikr(bikrun), avânun beyne zâlik(zalike) fef’alû mâ tu’merûn. Kâlûd’u lenâ rabbeke yubeyyin lenâ mâ levnuhâ, kâle innehu yekûlu innehâ bakaratun safrâu, fâkiun levnuhâ tesurrun nâzırîn
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Hani Mûsâ kavmine, “Allah, size bir sığır kesmenizi emrediyor” demişti. Onlar da, “Sen bizimle eğleniyor musun?” demişlerdi. Mûsâ, “Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım” demişti. “Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın.” dediler. Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi, emrolunduğunuz işi yapın.” Onlar, “Bizim için Rabbine dua et de, rengi neymiş? açıklasın” dediler. Mûsâ şöyle dedi: “Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içini açan bir sığırdır” dedi.
Sadakallahul Aziym BAKARA Suresi 67. - 68. - 69.ayet
---oOo---
Hz. Peygamber süt annesinin (Halime annemizin) yanında iken birçok mücize meydana gelmişti. Bunlardan en meşhuru İslam tarihine " Şakku's Sa'd “ yani göğsünün yarılması olarak geçen olaydır. Olayı Kainatın Efendisi şöyle anlatıyor :
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
"Yanıma beyaz elbiseli iki kişi geldi. Birinin elinde içi karla dolu bir tas vardı. Beni tuttular ve göğsümü yardılar. Kalbimi de çıkarıp yardılar. Ondan siyah bir kan pıhtısı çıkarıp bir yana attılar. Göğsümü ve kalbimi o karla temizledikten sonra ayrılıp gittiler.“
( Hadis-i Şerif ,)
"Allâhumme salli alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ salleyte alâ ibrâhîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
"Allâhumme bârik alâ Muhammedin ve alâ âli Muhammed. Kemâ bârakte alâ ibrahîme ve alâ âli ibrâhîme inneke hamîdun mecîd"
Yolculugumuza başliyoruz :
MEALLERDE BU YUKARDAKI BAKARA YANi iNEK AYETi BÖYLEDiR
"Hani Mûsâ kavmine, 'Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor.' demişti. Onlar da 'Sen bizimle eğleniyor musun?' demişlerdi. Mûsâ, 'Kendini bilmez cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım.' demişti. 'Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın.' dediler. Mûsâ şöyle dedi: 'Rabbim diyor ki: O, ne yaşlı, ne körpe, ikisi arası bir sığırdır. Haydi emrolunduğunuz işi yapın.' Onlar, 'Bizim için Rabbine dua et de rengi neymiş, açıklasın.' dediler. Mûsâ şöyle dedi: 'Rabbim diyor ki, o, sapsarı; rengi, bakanların içini açan bir sığırdır.' dedi. 'Bizim için Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın. Çünkü sığırlar, bizce, birbirlerine benzemektedir. Ama Allah dilerse elbet buluruz.' dediler. Mûsâ şöyle dedi: 'Rabbim diyor ki, o; çift sürmek, ekin sulamak için boyunduruğa vurulmamış, kusursuz, hiç alacası olmayan bir sığırdır.' Onlar, 'İşte, şimdi tam doğrusunu bildirdin.' dediler. Nihayet o sığırı kestiler. Neredeyse bunu yapmayacaklardı. Hani, bir kimseyi öldürmüştünüz de suçu birbirinizin üstüne atmıştınız. Halbuki Allah gizlemekte olduğunuzu ortaya çıkaracaktı. 'Sığırın bir parçası ile öldürülene vurun.' dedik. (Denileni yaptılar ve ölü dirildi.) İşte, Allah ölüleri böyle diriltir, düşünesiniz diye mucizelerini de size böyle gösterir."
﴾Bakara, 2/67-73﴿
Bu âyetlerde İsrâil tarihine ilişkin olaylardan bir sahne anlatılmaktadır. Burada, Hz. Peygamber dönemindeki Yahudilerce bilindiği için (bk. Tesniye, 21/1-9), söz konusu ineğin kesilmesini gerektiren olayın ayrıntısı hakkında bilgi verilmemiş, sadece 72. âyette bir adam öldürme olayından söz edilmiştir. Hz. Peygamber dönemindeki Yahudiler, bu olay hakkında mâlumat sahibi idiler. Bazı sahâbîler de onlardan edindikleri bilgilerle olayın teferruatı hakkında açıklamalar yapmışlardır.
Abdullah b. Abbas, Ubeyde b. Sâmit, Ebü’l-Âliye gibi sahâbîler ve diğer bazı ilk dönem müfessirlerinin verdiği birbirine yakın bilgilere göre hayli zengin ve yaşlı bir Yahudi, mirasına ve kan bedeline göz diken yeğeni tarafından öldürülüp bir yere atılmış, cinayet bir mâsumun üstüne yıkılmak istenmişti. Katilin bulunamaması yüzünden toplumda neredeyse silâhlı mücadeleye kadar varacak bir gerginlik doğdu ve olay Mûsâ’ya bildirilerek kendisinden bir çözüm bulması istendi. O da Allah’tan aldığı vahye uygun olarak bir inek kesmelerini ve bunun bir parçasıyla maktulün cesedine vurmalarını emretti. Denilenin yapılması üzerine maktul dirildi ve kendisini öldürenin kimliğini açıkladı (Taberî, I, 337-340; Râzî, III, 114).
Hz Muhammedin Süt Annesi
Hz. Muhammed(s.a.v.)'in süt annesi olarak genelde Halime-i Sadiye bilinmesine rağmen tarihi kayıtlara göre kendisine süt annelik yapmış üç hanım bulunmaktadır. Bunlar kronolojik sıra ile Süveybe, Halime-i Sadiye ve Ümmü Eyme'dir. Aralarından Hz.Muhammed(s.a.v.)'e en uzun dönem süt annelik yapan Halime olmuştur.
Hz.Muhammed(s.a.v.), Ümmü Eymen den bahsederken "Anamdan sonra anamdır" buyurmuşlardır. Yine bir gün Resulullah(s.a.v.), "Cennet ehlinden bir kadınla evlenmek isteyen, Ümmü Eymen ile evlensin" diye buyurmuşlar ve Zeyd bin Hârise onunla evlenmiştir. Bu evlilikten Üsâme bin Zeyd dünyaya gelmiştir.
Süveybe, Ebu Leheb'in cariyesi olup, daha önceleri Hz.Muhammed(s.a.v.)'in amcası Hz.Hamza'yı da emzirmiştir. Bu hanım Hz.Muhammed(s.a.v.)'i oğlu Mesruh ile beraber emzirmiş ve bu olay Halime-i Sadiye'den önceki günlerde vuku bulmuştur.
Peygamberimiz yetimdir ve bundan dolayı Arap kadınları peygamberimize bakmak istememişlerdir. Sadece kabilesine götürecek çocuk bulamayan Halime, kabilesine eli boş gitmek istemediği için peygamberimizi kabul etmiştir. Peygamberimizi aldıktan sonra Halime ve ailesinin hayatları, yaşam tarzları bir anda değişmiştir. Eğer bunlardan bazılarını Halime'nin dilinden dinleyecek olursak Halime Hatun der ki; ' İçinde bulunduğumuz kuraklık ve kıtlık yılında hiç bir şeyimiz kalmamıştı.
Ben kır merkebimin üzerinde idim. Yanımızda yaşlı bir devemiz vardı, bize bir damla süt vermiyordu. Üzerinde bulunduğum merkebin ağır yürümesi yol arkadaşlarımı çileden çıkarıyordu. Nihayet Mekke'ye varıp emdirilecek oğlan çocukları aramaya başladık. İçimizden hiç bir kadın Muhammedi almak istemiyor, ondan uzak duruyorduk. Çünkü bizler emdireceğimiz çocuğun babasından bahisse kavuşmayı ve ondan armağanlar almayı bekliyorduk. Bir ara Muhammed'in dedesi Abdulmuttalip ile karşılaştım, bana; İsmin nedir?diye sordu. Halime dedim. Bana; Ey Halime! Benim yanımda bir yetim çocuğum var onu emzirmek için Beni Sa'd kabilesi kadınlarına teklif ettim öksüz olduğu için kabul etmediler. Sen kabul eder misin? Ben, bana biraz müsaade ette kocama danışayım dedim. Hemen kocamın yanına döndüm, ona haber verdim. Kocam izin verince Muhammedi aldım. Muhammed bize gelince evimiz öyle bereketlendi ki kocamla hayretler içinde kaldık. Sütü çekilmiş olan devemiz de sütler fazlaca akmaya, zayıf olan merkebimizi yolda başka hiç bir binek hayvan geçmemeye, davarlarımıza inen süt hiç bir davara inmemeye başladı' demiştir.
Rivayet olunur ki Halime-i Sadiye, Medine'den Mekke'ye kendisine süt evladı bulmaya gelirken altında yaşlı bir merkep vardır. Bu nedenle tüm kafileden geri kalıp şehre en son varmıştır. Hal böyle olunca tüm varlıklı ailelerin çocukları çoktan seçilip kendisine sadece Abdulmuttalip'in yetim torunu kalmıştır. Abdulmuttalip'in teklifi üzerine Halime-i Sadiye kocası ile bir süre konu üzerinde tartıştıktan sonra Hz.Muhammed(s.a.v.)'in süt anneliğini kabul etmiştir. Halime-i Sadiye ve kocası bu yetim yavruyu alıp, onun sebebiyle Allah'tan bereket dileyerek evlerine geri dönmüşlerdir.
Hz. Muhammed(s.a.v.), Halime-i Sadiye'nin yanında yaklaşık dört yıl kalmıştır. Sad kabilesine mensup olan Halime-i Sadiye'nin kocasının adı Haris bin Abduluzza'dır. Kendisi üç evlat sahibi olup Peygamberimzin süt anneden (Halimeyi sadiyeden) kardeşlerinin isimleri Şeyma (Cüdame), Üneyse ve Abdullah'tır.
Peygamberimizin Süt Kardeşlerinin İsimleri ; Hz Hamza, Ebû Seleme b. Abdi’l-Esed el-Mahzûmî, Abdullah b. Cahş, Mesruh, Ebû Süfyan, Şeyma binti Hâris, Abdullah b. Hâris, Üneyse binti Hâris.
Mevzubahis Ebû Süfyan, Hz. Peygamber’in evlendiği Ümmü Habibe’nin babası Ebû Süfyan değil de Hz. Peygamber’in bir amca oğlu olan Abdulmuttalib’in oğlu el-Haris’in oğlu Ebû Süfyan’dır. Yani Haris b. Abdi’l-Muttalib’in oğlu olan bir diğer Ebû Süfyan ki kendisi Rasulullah’ın yeğeni durumundaki bir başka akrabasıdır. Tam adı ise Ebû Süfyan İbni’-Hâris İbni’l-Muttalib’tir.
Halime annemiz
Hz. Muhammed(s.a.v.)'i oğlu Abdullah ile birlikte emzirmiş ve kızları da O'nun bakımında annelerine yardımcı olmuşlardır.
Hz. Muhammed(s.a.v.)'in süt annesi, O'nu birçok kez ziyaret etmiştir. Bir keresinde Peygamber(s.a.v.)'in Hz.Hatice ile evli olduğu dönemde gerçekleşen ziyarette Halime-i Sadiye kuraklık ve sıkıntıdan söz açmış, Hz.Hatice'de kendisine koyun ve bir deve bağışlamıştır. Hz. Muhammed(s.a.v.)'in süt annesi Halime-i Sadiye'nin kabri Medine'de Baki Kabristanı'nda bulunmaktadır.
Hz. Muhammed (s.a.v.), Süveybe'yi hiç bir zaman unutmamış ve sürekli halinden haberdar olmuştur. Süveybe, Hayber Savaşı'nın hemen sonrasında vefat etmiştir.
Peygamberimzi döneminde Ümmü Ma’bed, akıllı, iffetli ve güçlü bir köylü kadınıydı. Kuraklık ve kıtlık yıllarında Kubeyd mevkiindeki çadırının önünde oturur, gelen geçen yolcuların su ve yiyecek ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırdı.
Peygamber Aleyhisselam ile Ebû Bekir, Amir b. Füheyre ve Abdullah b. Uraykıt, hicret yolculuğu sırasında onun çadırına uğradılar. Ondan hurma ya da et satın almak istediler. Fakat Ümmü Ma’bed’in yanında, bunlardan hiçbiri yoktu. Çünkü azığı tükenen veya kıtlığa uğrayan herkes onda bulduklarını satın alıp tüketmişlerdi.
Ümmü Ma’bed: Peygamberimize,
"Vallahi, yanımda bir şey bulunsaydı, sizin ihtiyacınızı gidermek için ikram ederdim!" dedi.
Peygamber Aleyhisselam:
Ey Ümmü Ma’bed yanında süt bulunur mu?" diye sordu.
Ümmü Ma’bed:
"Yoktur! Vallahi davarlar kısırdır!" dedi. Peygamber Aleyhisselam çadırın bir tarafında duran çelimsiz koyunu gördü ve sordu:
"Ey Ümmü Ma’bed nedir şu koyun?"
Ümmü Ma’bed, "O, sürüden geri kalmış, dermansız, güçsüz bir hayvandır. Hiçbir işe yaramaz. Orada durur" dedi.
Peygamber Aleyhisselam, "Onda süt var mı?" diye sordu.
Ümmü Ma’bed, "O bundan tamamıyla mahrumdur!" dedi.
Peygamber Aleyhisselam, "Benim onu sağmama izin verir misiniz?" diye sordu.
Ümmü Ma’bed, "Anam babam sana fedá olsun eğer sen onda süt bulabileceğini sanıyorsan sağ!" dedi.
Peygamber Aleyhisselam, koyunu getirtti. Koyunun arkasına çömeldi. Bacaklarını ayırdı, besmele çekti, memesini eliyle sıvazladı ve "Allah’ım! Onun (Ümmü Ma’bed’in) hayvanını bereketli kıl!" diyerek dua etti. Bu dua ile birlikte hayvanın memeleri sütle dolup taştı.
Peygamber Aleyhisselam, beş-on kişinin içip doyacağı büyüklükte bir kap getirtti ve sütü içine sağdı. Kabı ağzına kadar doldurdu.
İlk önce Ümmü Ma’bed, ondan kanasıya içti.
Peygamber Aleyhisselam’ın yol arkadaşları da ondan kanasıya içtiler. Onlardan sonra da Peygamber Aleyhisselam afiyetle içti.
Peygamber Aleyhisselam, tekrar kabın içine süt sağıp doldurdu ve Ümmü Ma’bed’e bıraktı.
Resulullah ile arkadaşları, ayrılıp gittikten biraz sonra, Ümmü Ma’bed’in kocası Ebû Ma’bed geldi bir kap dolusu sütü görünce şaşırdı, "Bu süt bize nerden geldi?" diye sordu "Hayvanlar kısır ve uzaktalar! Çadırda süt sağılır hayvan da yok?" dedi.
Ümmü Ma’bed,
"Vallahi bize mübarek bir zat uğradı. Şöyle şöyle söyledi. Şöyle şöyle yaptı.." diyerek anlattı.
Ümmü Ma’bed’in dediğine göre, Peygamber Aleyhisselam tarafından kesilmemesi emrolunan bu koyun, bir mucize eseri olarak, hicretin on sekizinci yılındaki şiddetli kuraklığa kadar yaşamış ve o zor günlerde, onlar; bu koyundan sabah akşam süt sağıp ihtiyaçlarını gidermişlerdi.
--------
ve biz konuya dahil olursak yani muhammedin öyle halime annesi ,ümmü eymen, ve ve birde süveybe dişinda demekki " Ümmü Ma’bed" kisir koyun annesi demek olur, cünkü o kisir koyunu sagip icdimi? icdi. demekki o koyun, Ümmü Ma’bedin ciblliyati idi, ve öyle olunca, o onun sagilmayan sütünü sagdi icidi, ve ve o koyun süt annesi oldumu oldu, o sütün annesi o koyun. ve o koyun ise bir insanin ciblliyatini temsil ediyor, ve yani vor generationu demek olur (Silsileyi ülasindan birisi) ve öyle olunca muhammedin koyun annasi demek olur, ismail koc cenneten gelen koc, koc bir babasi var, ve sare gibi birde koyun, kisir koyun anasi var, hem kisir hem ana nasil olur demeyin olur işde ,hani hz. ibrahimin hanimi sare kisr idi, Allah sonradan ona ishak verdiya, yine hz zekeriyanin kisir hanimi varidya, ona 90 yaşindan sonra Allah yahya verdiya, yani onun gecip geldigi peygamber hatunlarinin annelerini süt annelerini temesil etmiş oluyor yani, öyle olunca muhammedin bir de sare gibi kisir süt annesi varmiş, yine hz zekeriyanin hanimi gibi birde vor generationunda kisir koyun süt annesi varmiş, ve onu sagip icmiş muhammed, öyle olunca, ey mehdi askeri senin hicmi süt annen yok, hepimizin süt anasi var, eger sen süt iciyorsan, büyüdükden sonra annenden haric, kahvve, sütlü kahve iciyorsan yada sütlü kakao iciyorsan, ysda peynir yiyorsan yogurt yiyorsan kaymak yiyorsan, yada kremali pasta yiyorsan, seninde bir süt annen var, o süt ana ya bir mööö kizdan, mandofondan ,yada kara kizlardan kara ineklerden, yada hostein bir hollannda cinsi güzelelrden sagildi, yada bir koyundan, yada sen saglik diye birde eşek sütü icdiysen, senin de vor generationunda (silsileyi üla nda) bir eşşek annen, birde eşşek baban var, yada, sen kimiz iciyorsan, senin birde at annen, at baban var demek olur, yine eger sen bal yiyorsan, bu sefer senin ari sütü bal yiyeinbir adet ari annen var demek olur, yine ekmek yiyorsan başaklarin prensi prensesi bir karinca annen ve baban var demek olur, yine koyun peynirini cok seviyorsan, bir koyun annen, bir koc baban var demek olur, kaymak seviyorsan, hele birde afyon kaymagi yiyorsan, ben gibi kaymakli ekmek kadayifini cok seviyorsan, bir malak annen, bir malak baban da var demek olur. lan işde süt annen olan, bir damla sütünü icdigin kadin annen, süt annen oluyorda, litrelerce sütünü icip, peynirini yediigin, peynir yemiyorsan yogurttami yemiyon be azizim, yani oziman, sari mandafon yani bakra suresinie ismini veren o sari golden halimelerden bir annen, süt anan var demek olur cigerim.
Peygamberi iz döneminde Serban isimli sahabi, Ashabin sigirilarinin cobani olmuş, ve cobanlik bilindigi gibi, belli bir süre için yapilir, sonra coban yorulur vedegişir yada degiştirilir, yani öyle olunca Serban Radiyallahu anh, cobanligi bitince, cobanliginin karşiliginda ne istersin demişler, ve oda sigirlarin icinde ,bir tane mandafon, sari golden dana varmiş, ve o danayi isterin ben demiş, ve ona o danayi vermişler, ve haydi git artik sen burdan demişler, ve o da danayi almiş ve süre süre taaa afyonun serban kasabasinin oldugu yere gelmiş, ve oraya yerleşmiş, ve o dananin soyu işde, o musavilerin kesdigi yada kesemedigi, "rengi sapsaridir" denen golden sarisi mandafon inegi, yani bakara suresine ismini veren, bakaranin soyundandir, ve o soy taa afyon iline ulaşmiş, ve o soy en son, afyon yöresiden devam etmiş. ve musavilerden bakarayi kesmesi istenmsinin sebebine gelince, mesel eskiden, herkesin kibiriti yokmuş, ve ve ateş söndürülmeden durdurlurmuş ki ,ve ateşi sönen komşusundan yanan cira alip evindeki kandili ocagi yakarmiş, ve öyle olunca, "komşu komşunun cirasina muhatac" demiş atalar, yani işde ateşin sönmemesi için, ocagin sönemmesi için, kac eve verdiysen dagittiysan o ateşi, işte o kadar cok ateş var, ve sönme ihbtimali o kadar az, cünkü birinde sönse, digerinde yanyior olcakdir, ve deniyorki işde, o ateş taa mauhammed dogdudunda, o sönmeyen mecusi ateşi mucize olarak söndü, cünkü artiik kibrit icad olduda, ondan cakmak icad olduda ondan artik yeniden yakmak kolay oldu, ateşi söndürmemeye, beklemeye gerek kalmadi demek olur, ve öyle olunca ,işde o kesilmesi istenen bakarada, inekde, işde kesilip yenilmesi lazimki ,o bakara bereketlensin ve bir tane saf semiz, saf irk inek, bir cok inege dönsün, amma işde o inegin yenipde insan olmuş cibillyaltarinin bereketlenmesi için inegin kesilip yenmesi lazim yani, ki cocka evde o inek can bulsun, ve o inegin soyu artik, insan insan devam etsin diye, işde o bakaranin soyundan gelen bir dana olan serban radiyalllahu anh da, ve yine Hz ömerin yani daşşakli cesretli dananin soyundan, hz. ömer danasinin soyuda ondan halime öküzünden yada sari goldendenden, amma onun ümmetin başindan, ordan ayrilmasina müsade yok, oysa serban bir nefer, onun bu IRKI bir ileriye taşimasina izin var, ve o işde medineden yola cikip taa afyonda, bu soyu, bir irki devam ettirmişdir, ve mehdinide yine o dananin soyundan bir danasi ve inegi bakarsi ve süt anasi, ve dana olan bir cbiliyatta babasi ,vorgenerationu (silsileyi üla si) vardir, ie o soydan gelmekdediri ve ve Halime gillerdendir Halime anne onun baba tarafindan teyzesi olmakdadir, derki muhammed, mehdi israili olacak, cünkü o bakaranin soyudanda ondan, o sari halimeinin, süt annenin soyundanda ondan, golden halimenin soyundan, halime öküzünün soyundan yani, ve öyle olunca, Allah muhammede süt annesi nasip ettiyse, işde kainata, bir yasa koymuş, süt sadece anneden degil, süt annnelerdende icilcek (ineklerden koyunlardan ekcilerden develerden de icilcek) diye, yoksa bu süt annesini ona nasip etmeseydi, dünyada inek sütü, ve peyniri diye birşey olmazdi yani.
ve bugün inekler sagiliyor, ve sütcüde toplaniyor, ve bütün ineklerin sütü birleştiriliyor, ve öyle olunca, herkesin tek bir süt annesi degil, cokca sü tannesi var, hemde ayni marka süt icenlerin, inek anneleri belli, öyle olunca, ayni yoldan gelmiş oluyorlar, ikinci marka, yada diger köyün sütcüsünden satin alan ise, bir başka süt anne grubundan dahil olmuş oluyor, ve öyle olunca, sen meyvasiz agac olmaki, kuruyup kalma, allah sare gibi kisirdan, süt sagdirip on ishak bahşeden raabimiz varken, yine zekeriya ile hanimina kisir hanimina 90 sene sonra yahya bahşeden rabimiz varken, sen kisir koyun gibi ,öyle meyvasiz agac olma, sen eger yolu bilmiyorsan ögren, bak dünyada bire yedyiyüz veren başak ve bugday varken, senin cocuksuz kisir kalman edebe yakişmaz, bak icdigin sütün, hangi sari kizlardan toplandigini biliyorsan, o kadarda baban var, o kadarda annen var, sen niye mahrum olasin, öyleyse, öyle bir başak burculuya aşik olki, sana bir e yediyüz verme bereketi ulaşsin, bak sana gelen süt, bu mehdi zamaninda, onun Hüremtine işde bire yediyüz veren başak gibi, yediyüz anadan , süt anadan toplaniyor mixerleniyor belki, yediyüz süt anadan, o süt analari dölleyip dogurtupda sütlendiren bir de dana babalar var, yani o da haydi yediyüz degilse belki 300 danadan baba eder, bak bunu ögrendinse güllüm, sen kisir düşünüp meyvasiz kalma, mehdinin o hallerinede şaşma, neden o böyle, bire yediyüz verir anladinmi ,o halima sari bakara, musavilerin kesemedigi sari bakaranin soyu, halime soyu, ve o ki sari sari bugdaylara aşik, ve yemi sari bugday ezmesi olan, bu sari inekler, işde verirse bir dana, o danada böyle bire yediyüz veren dana ve başak oluverir, neden yusufun rüyasinda 7 semiz inek ile başak hikayesi anlatilir sanirsin, semiz ineklerin yedigi başakdirda ondan, ve kirma derler ona, bugday kirmasi ,ve diri bugday yerse karninda bugdaylar şiver, ve hasta olur ölür, amma bugdayi kiripda verirsen zarar vermez ve böylce ....1:700 veren başak burclu bir dana yada inek oluverir, o başaklar inege danaya dönüverir gülüm.
----------
Dünyada bazi markalar varki bunlar pahali ve saat carklisinda ki büyk carki temsil ediyorlar, ve onlarin carki dönmesi lazimki, kücük carklarda dönebilsin, gecenlerde Rockefeller öldü, ve dünyanin büyük carklarindan biriydi, büyük bir carkdi ve dünyanin carkini döndürenlerden, ekonomisini elinde tutan carklardan biriydi, allah bilyorya, o saatin carklarindan cikinca, öyleki sema kaosa girdi, karman corman oldu, 3gün falan zikir cekemedim, cünkü koca cark cikinca, yerine doldrucak başka o kdar kocaman bir cark yok, öyle olunca, dünya da kainatta bir an kaosa girdi, karman corman oldu, ve biz allahin ikrami ile, dügümü biraz atlaşdirdik, ve yoksa bütün carklar birbiini siyircak, ve birbirine gircek kiyamaet olcakdi, yani bak kardeşim, dedik daha önce, nutlella amca, bizden duyduve uyguladi amma ne oldu sonu, dediki bana gelceksen, peynir ol gel, bilemem catal ol, bilmem recel ol, bilmem işde bardak ol gelki, benim cennetimde bulunasin , benim gemiye binebilesin dedik, ve öyle olunca o da cam sakizi coman armagani ,kücük bir palet nutelleyi ucuzlatti gönderdi biz alalim icimize gemimize alalim diye, ve biz bir kac tane aldik, yoksa nutella pahali, nerden öyle bizim bütceyle, o zamanlar borculuz birde, o bütceyle nerden herzman nutella alcan, işde o ucuzlatinca aldik, ve fakat o bize ikram etmek istemişdi, heiye etmek istemişdi, fakat herkesin gözü kaldi ,o na varda bize yokmu oldu, ve bu sefer o da NUTELLA amcada vermenin keyfine vardi , ve fkat ucuzlatmsininda sebebi varmiş cünkü nutellayi artik findik yagindan degilda palm yagindan üretmeye başlamiş, ve amca coşdu ve nutellalari ucuzlati, ve o carklardan büyük cark, pahalio ve marka idi, amm o kücülürse, işde sistem bozulur ,halbuki insan hediye verecegini kendisi secer, herkese hediye vemek zorunda degildir, zenginde olsan, senin hediye verdgin kimse, belli kimsedir, sen birine hediye verince, birileride ona varda bize yokmu diyemez, bu gönül meselesi, ve öyle olunca, işde o ucuzlatinca, bu rockeffeller amcalarin işine gelmedi, ve onlar o nun bu avama hizmet etmesinden hoşlanmdilar, hani muhammedi sofaralina cagiridpa bizimle otur sen biz köllerle otrumayiz diyen arap burjuvalri vardiya, allahda Muhammed "abese vetevelle" sen şu kör ile otru onalr degil dediydii, öyle olunca işde onlar burjuva takiminia hizmet ediyor, büyük cark büyük kalacak o kücülürse marka olan pahali onu ucuzlatirsan işde sistem bozulur, bunu bilen rockefeller, nutellayi sistemden atmak için, onun carkina comak sokdular, ve NUTELLA amca ya bize yilik etmek hediye vermek istedi yada gerrcekden kötülük etmek istedi nutellayi bozdu ve bizi zehirlemk için findik yerine palm yagi kullandi, ve kendi sonunu cizdi, ya bu iyilikleri ile yada yaptgi son zulmu ile son buldu göcdü gitdi, carkdan cikmiş oldu, ve o ya kazanan oldu yada tümden kaybeden oldu. fakat rockefellerde hakliydi, cünkü, yine aud ive WV ye ayni sistemi uyguladilar, audi zengin arabasiyken kalite bir markayken, onun avamin eline düşmesi, işlerine gelmedi, ve yine mesela, coca cola pahali mesela adam burda bir cafede, bir bardak cola yi tam bilmiyon ammam 2,5 euroya falan satiyordur belki, ve amma, birbucuk litre cola ise 1,80 veya 2 euro gibi, sen bunu dahada ucuaza ver dersen, o cafelerde pahali satilan cola sinif düşer, yani azizim anlaycagin büyük cark büyük kalacak, ve o nu ona verdin banada ucuza ver diyenler ahmakligi yüzünden kücültmek yok etmek yanlişdir, o ise sevdigi birin hediye verebilir, amma sen banada ver dersen cark bozulur dişliler siyirir, işde nutella amcaninki wv yinki gibi yani ve bu carki döndüren amcada Rocekfeller de gitdi, ve artiik kim yapar bu işleri allahu alem, dedimya sen onu kafir dersin, halbuki sistemde büyük bir yer tutuyormuş ki bütün sema, o ölünce kaosa girdi, diyorumya yani....
---------------
وَاسْتَفْزِزْ مَنِ اسْتَطَعْتَ مِنْهُمْ بِصَوْتِكَ وَأَجْلِبْ عَلَيْهِم بِخَيْلِكَ وَرَجِلِكَ وَشَارِكْهُمْ فِي الأَمْوَالِ وَالأَوْلادِ وَعِدْهُمْ وَمَا يَعِدُهُمُ الشَّيْطَانُ إِلاَّ غُرُورًا
Vestefziz menisteta’te minhum bi savtike ve eclib aleyhim bi haylike ve racilike ve şârikhum fîl emvâli vel evlâdi vaıdhum, ve mâ yaiduhumuş şeytânu illâ gurûrâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
(Haydi) onlardan gücünün yettiğinin ayağını çağrınla kaydır. Atlıların ve yayalarınla onların üzerine yürü. Onların mallarına ve evlatlarına ortak ol. Onlara vaadlerde bulun.” Hâlbuki şeytan onlara aldatmadan başka bir şey va’detmez.
Sadakallahul Aziym İSRA Suresi 64. ayet
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
فَاتَّخَذَتْ مِن دُونِهِمْ حِجَابًا فَأَرْسَلْنَا إِلَيْهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرًا سَوِيًّا قَالَتْ إِنِّي أَعُوذُ بِالرَّحْمَن مِنكَ إِن كُنتَ تَقِيًّا قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَامًا زَكِيًّا قَالَ إِنَّمَا أَنَا رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَامًا زَكِيًّا قَالَتْ أَنَّى يَكُونُ لِي غُلَامٌ وَلَمْ يَمْسَسْنِي بَشَرٌ وَلَمْ أَكُ بَغِيًّا قَالَ كَذَلِكِ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٌ وَلِنَجْعَلَهُ آيَةً لِلنَّاسِ وَرَحْمَةً مِّنَّا وَكَانَ أَمْرًا مَّقْضِيًّا
Fettehazet min dûnihim hicâben fe erselnâ ileyhâ rûhanâ fe temessele lehâ beşeren seviyyâ. Kâlet innî eûzu bir rahmâni minke in kunte takıyyâ.
Meali :
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Meryem onlarla kendi arasına bir perde çekmişti. Derken biz ona ruhumuzu gönderdik de o, kendisine tastamam insan şeklinde göründü.. Meryem, “Senden, Rahmân’a sığınırım. Eğer Allah’tan çekinen biri isen (bana kötülük etme)” dedi.
Ruh dedi “Ben ancak Rabbinin elçisiyim. Sana akilli bir çocuk bağışlamak için gönderildim” dedi. (Hz. Meryem dedi ki): “Bana bir beşer dokunmamış (olduğuna göre) benim nasıl bir oğlum olabilir? Ve ben, azgın (iffetsiz) olmadım.” (Ruh’ûl Kudüs): “İşte böyle” dedi. Senin Rabbin: “O, Bana kolaydır ve onu, insanlara bir âyet (mucize) ve Bizden bir rahmet kılacağız.” buyurdu. Ve emir kaza edilmiştir (yerine getirilmiştir).
Sadakallahul Aziym MERYEM Suresi 17.den 21. ayete kadar
ve eger bu ikiside melek sifatindalar ise, o zaman melekler cocuk yapmaz, evlenmez kurali yanliş, ve alaman kizlari ve avrupalilar mavi gözlü, ve münker nekirde mavi gözlülermiş, öyle olunca işde alaman IRKI münker ve nekirden üretme IRK oluyor, yine avrupann bazi yerlerindeki kimsler mavi gözlü sari sacli kimseler, hani zikirimzdeki Mühammeten ayeti varya yani mansi onlar yemyeşlillerdir, bu mavi gözlülerde avatar filimdeki gibi masmavi olnlar grubu onlarda masmavilerdir yani hani cizgi filimleri bile varya
Mavi Cüceler - Şirinler
yine isa ve mehdide cebrailin soyundan, olanlar, o ise siyah veya kahvrengi koyu yesil renkli gözlü yani köpek cinsi gözlü, ve yine reptiller yani yani azazilin soyu ise, onlarda yeşile yakin gözlüler müdhammeten olanlar yemyeşildir ayetinde dendigii gibi ,gözleride yeşil olanlar, yani reptiller, azazil soyu, yilan soyu, ve öyle olunca bazilari, mikail soyu, yine avrupada cocuklarina michael ve kizlarada Michaela konulur, yani öyle olunca onlarda mikail soyundan olanlar, yine rafael ve rafaella konurki ,onlarda israfil soyundan, yine gabriel ve Gabriele konlurki, onlarda işde cebrail soyundan olanlar, ve öyle olunca, avrupalilarin silsileyi ülayi tespitlerinde, birde melek soyundan olmalari sebebiyle işde etraflarinda sag kol komşularinda abab tarindan o melege bagli sol koldanda hangisi varsa ona anne tarafina bagli dmek olur, cebrail mikalil ve israfil aranir yani, azrail ve zara lardar azrail soyundan, zara veya zarail, yani öyle olunca kimler hangi soydan ise, onlar o soya silsilei melea sinada veya ülasindaa fatiha kulhu ismarlar. bizim zikirimzdeki mikailda ondan bize en yakin komşu melek mikail var odan biz zikirimzde en sonda mikale okuruz ve sizlrde bize tabi olunca önce bizim okudugumuza okuycanizki bizim adimimizi takib edebilesiniz, ve bizim türkiyedede cebrail ve mikail isimliler vardir bazi yerlerde, işde en yakin mikail ve cebrail komşusu olanlar ve bu en uzaga kdar aranir nerde varsa o isim, ordan o kola bagli demek olur, onlar yine o soydan olanlar demek. yani meleklerde ürermiş, ve anonakilerden bahsedilirken yari tanri olanar deniyor, işde meleklerin ilk birleştikleri, meryem gibi isa gibi yari tarni gibi olanlar, o yüzden isa yi rab edinirler hiriistiyanlar , amma sebeini bilmezlerdi biz şimdi anlatmiş oluyoruz yani, yani melek soyu, kutsal ruh cebrail soyundan, yine amine annemize bir melek ve kutsal ruh geldi sana bir oglan verildi dedi, senin oglun gibi kadri cemil yok cihanda denildi, yani onada yine bir ruh koyan var, ve oda yine bir melek soyundan üretilen özel sistem yani ,yari tanri gibi anonakilerinki gibi, yani yari tanirdan kasit yari melek yari insan yani.
ve biz zikirimize
Allahumme salli ala seyyidina irmiya,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Rabia,
Allahumme salli ala seyyidina Daniel,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Maşite,
Haftada bir defa Cuma Günlerinde de
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Daniela,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Gabriela,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Michaela,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Raffaella,
Allahumme salli ala seyyidetinesseyidete Zara,
yi ekledik
ve gelelim haftanin konusu halime annemize fatiha ve salavata onuda
Allahumme salli ala seyyidina imamül Ebubekru SIDDIYG,
dan sonrasina muhammedden öncesine koyduk ve orada
Allahumme salli ala seyyidetina Halimeyi Sadiye
diye zikretcez salvat getircegiz
ve sonra yine silsilsilede fatiha kulhu ismarlarken
yine ayni yere
silsileyi kebirdeki
21. ) Hz. Ebu Bekr 3 ihlas 1 Fatiha
dan sonra
22.1. ) Hz Halimeyi Sadiye annemize diye okuyacagiz
yani muhammedden bir öncesine koyduk
Rabbim alip kabul edip zikiredecek cemaatimize hayirli ve mübarek eylesinki ,onlarin sirrina mazhar olabilelim degilmi,
--oOo---
أَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! ''
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne,
Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve
etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 1 Nisan 2017 Cumartesi
Original Kar © glan