08-03-2019, 12:50 AM
Atatürk ve Çevrecilik ve Yürüyen Köşk
Yürüyen Köşk
Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü arazisi içinde bulunan iki katlı dörtgen planlı, ahşap karkas küçük bir yapıdır. Deniz tarafından 11 sütun ile çevrili mermer tabanlı açık bir alana ve 30 metre uzunlu unda ahşap bir iskeleye sahiptir. Köşkün giriş katında, küçük bir çay oca ı, küçük bir oturma odası ve üç cephesi kristal camlarlar kaplı toplantı salonu ile tuvalet ve duş bulunmaktadır. Ahşap bir merdivenle çıkılan ikinci katta ise dinlenme odası ile küçük bir yatak odası, tuvalet ve banyo bulunmaktadır. Bu küçük Köşk'e Atatürk'ün iste i ile mutfak yapılmamıştır.
Ahşap olan bölüm, iki katlı, üstü Marsilya tipi kiremitle örtülü oturma çatılıdır. Cepheler ahşap kaplamalı olup kat arasında profilli kat silmesi ve de işik süslemeli tahtalarla kaplanmıştır. Pencereler ve pencere kepenkleri klasik yapılı katlanır kanatlıdır. Kat döşemeleri girişi karo mozaik ve mermerdir. Üst kat ise normal ahşap döşemelidir. Duvarlar, Ba dadi üzeri çimento harçlı sıvalı ve sıvanın üstü boyalıdır. Merdiven altına yarı bodrum şeklinde, dışarıdan girilen su ısıtma merkezi bulunmaktadır. şu, burada ısınmakta, ısınan su, borularla yukarı katlara çıkarak duş ve banyonun sıcak suyu elde edilmektedir.
Betonarme olan kısım ise, üç taraflı camekanlı olup camlar kristal, do ramaları ahşap, döşemesi mermer kaplama ve üstü yine mermer kaplama olup, teras olarak kullanılmaktadır. Binanın etrafı, mermer kaplamalı iki kollu merdivenle mendire e inilmektedir. Mendire in iskeleti betonarme, üstü a ırlıklı ahşap latalarla kaplıdır. Bahçenin etrafı güzel süslemeli babalar ve babaların üstünde aydınlatma elemanları bulunmaktadır.
Ayrıca, Köşk'ün içinde Atatürk'ün kullandı ı özel eşyaları ile son derece mütevazi oda takımları bulunmaktadır.
Atatürk tarafından sahilde, çınar a acının hemen yanında yapılması istenen Köşk'ün yapımı 1929 Eylülünde bitirilmiştir.
13 Eylül 1929 tarihli gazetede "Atatürk'ün Millet Çiftli i'ndeki inşa edilen Köşk'ü bugün ikmal edildi" haberi yer almaktadır.
"Bina kaydırılacak"
Atatürk bir gün çiftli e gitti inde, Köşk'ün hemen yanındaki Ulu Çınar a acının dallarını kesmeye çalışan bir bahçıvan ile karşılaşır. Hemen bahçıvanı yanına ça ırarak bunun nedenini sorar. Görevli bahçıvanın cevabı şöyledir: A acın dalları uzamış binanın duvarlarına dayanmıştır. Aldı ı cevaptan tatmin olmayan Atatürk, düşünülmesi bile imkansız olan bir emir verir:
"Ağaç kesilmeyecek, bina kaydırılacak."
Görev ıstanbul Belediyesi'ne intikal eder. Belediye Fen ışleri Yollar-Köprüler şubesi sorumlulu unu üstlenir. Ünlü bestecimiz Ferit Alnar'ın kardeşi olan Başmühendis Ali Galip Alnar (bazı kaynaklarda Ali Nuri Alnar olarak geçer) yanına aldı ı teknik elemanlarıyla Yalova'ya gelerek çalışmalarına başlar.
8 A ustos 1930 tarihinde önce bina çevresindeki toprak büyük bir dikkatle kazılıp yapının temel seviyesine inilir. ıstanbul'dan getirilen tramvay rayları döşenir. Santim, santim çalışılarak bina yapı altına sokulan raylar üzerine oturtturulur. Artık binanın raylar üzerinde kaydırılarak Ağaçtan uzaklaştırılması aşamasına gelinmiştir.
Güzel ve sıcak bir yaz akşamında Büyük Atatürk ile birlikte, kardeşi Mahbule Atadan, Vali vekili Muhittin Bey, Emanet Fen Müdürü Ziya bey ve Cumhuriyet Gazetesi Başmuhabiri Yunus Nadi nezaretinde bina 4.80 m. civarında kaydırılır. Bu ola anüstü ve riskli iş 10 A ustos 1930 tarihinde tamamlanır ve Ulu Çınar A acı'da kesilmekten kurtulur.
Atatürk ve Yalova konusunda önemli araştırmalara imza atan Araştırmacı-Yazar Ahmet Akyol'a göre, Köşk'ün yürütülmesi işlemi iki safhada yapılır. 8 A ustos 1930 tarihinde öncelikle yapının teras bölümü (toplantı salonu olarak kullanılan, üç yanı camlarla kaplı bölüm) kaydırır. Geri kalan iki gün içerisinde de ana binanın raylar üzerinde yürütülmesi işlemi tamamlanır. Ahmet Akyol'un bu görüşünün do ru olabilece i bazı resimlerden anlaşılmaktadır.
Köşk kaydırılması olayı 10 A ustos 1930 tarihli Cumhuriyet Gazetesi'nde aynen şu şekilde yer almıştır.
"Gazi Hazretlerinin Köşkü nakledildi.
Gazi Hazretlerinin Yalova'daki köşkünün yürütülme ameliyesi dün muvaffakiyetle icra ve ikmal edilmiştir.
Kendileri de bu ameliyeye bizzat nezaret etmişlerdir."
10 A ustos 1930 tarihli gazetedeki bu haberi okuyanlar ülkenin içinde yaşadı ı onca önemli meseleler arasında, bu olayın o tarihte ne ifade etti ine belki bir anlam veremediler. Belki de, bir çınar a acının bir metrelik dalının kesilmemesi için bir köşkün kaydırılmasını hayretle karşıladılar.
Çünkü, o devirde ne ozon delinmesi vardı, ne global kirlilik, ne asit ya murları, ne orman katliamı... Dünyada hiçbir ülkenin hiçbir devlet başkanının gündeminde dahi yoktu, ÇEVRENıN ÖNEMı. Yalnızca bir ülkenin kurtarıcısı milletini özgürlü e, ba ımsızlı a kavuşturmak için mücadele veren, bir karış topra ını, bir tutam yeşilini koruyan tek bir liderdi Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK.
Bu lider, Dünya ülkelerinin henüz 1970'li yıllardan sonra anlayıp düşünmeye başladı ı çevrenin önemini 1930'lu yıllarda benimsiyor, "Çevreyi korumak aklın gere idir" özdeyişi ile yalnızca Türk insanına de il, tüm dünya ülkelerine çok önemli bir mesaj veriliyordu.
ınsan sevgisinin yanısıra do a tutkusu, do a sevgisiyle dopdolu bir Liderin bir dehanın, çevre duyarlılı ı, tüm dünya insanları için örnek olacaktır.
2 Mart 1998 tarihinde ulusal televizyonlarda yer alan Amerika'da tarihi bir müzikholün raylar üzerinde elli metre kaydırdı ı haberi yayınlandı. 68 yıl önce Atatürk'ün gerçekleştirdi i bir olay 1998 yılında, 2000 li yılların teknolojisi ile ancak uygulanabiliyordu. Üstelik bu olay bir a acı, bir canlıyı kurtarmak amacıyla de ildi...
Ne mutlu ki, Atatürk gibi bir yol göstericimiz, bir önderimiz var. Bir Ağaç dalı için verilen bu emek aslında tüm dünya insanları duyurulmak istenen bir çevre anlayışının göstergesidir.