05-30-2018, 11:29 PM
(This post was last modified: 12-14-2023, 05:28 PM by RasitTunca.)
Allahin Ögrettigi Esma Terkipleri ve Allahin Yeryüzündeki Tecelli Modelleri
(Kar©glanin 19 Ağustos 2016 Vaazi)
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
لَقَدْ اَرْسَلْنَا رُسُلَنَا بِالْبَيِّنَاتِ وَاَنْزَلْنَا مَعَهُمُ الْكِتَابَ وَالْم۪يزَانَ لِيَقُومَ النَّاسُ بِالْقِسْطِۚ وَاَنْزَلْنَا الْحَد۪يدَ ف۪يهِ بَأْسٌ شَد۪يدٌ وَمَنَافِعُ لِلنَّاسِ وَلِيَعْلَمَ اللّٰهُ مَنْ يَنْصُرُهُ وَرُسُلَهُ بِالْغَيْبِۜ اِنَّ اللّٰهَ قَوِيٌّ عَز۪يزٌ۟
Sadakallahul Aziym Hadid Suresi 25. ayet
Euzubillahimineşşeytanirracim
Bismillahirrahmenirrahim
Lekad erselnâ rusulenâ bil beyyinâti ve enzelnâ meahumul kitâbe vel mîzâne li yekûmen nâsu bil kıst(kıstı), ve enzelnâl hadîde fîhi be’sun şedîdun ve menâfiu lin nâsi ve li ya’lemallâhu men yansuruhu ve rusulehu bil gayb(gaybi), innallâhe kavîyyun azîz.
Meali :
Andolsun, biz elçilerimizi açık mucizelerle gönderdik ve beraberlerinde kitabı ve mizanı (ölçüyü) indirdik ki, insanlar adaleti yerine getirsinler. Kendisinde müthiş bir güç ve insanlar için birçok faydalar bulunan demiri yarattık (ki insanlar ondan yararlansınlar). Allah Resüllerine gaybi(Gizliyi) bildirirki gizli yardimcilari kimlerdir bilesiniz. Şüphesiz Allah (O halinde) cok kuvvetlidir, (Yani Demir hali) mutlak güç sahibidir ki onun o gücü herkesece bilinir yani medholmuşdur azizdir. (yani demirin gücü herkesce bilnir.)
Sadakallahul Aziym Hadid Suresi 25. ayet
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ مَا أُرِيدُ مِنْهُم مِّن رِّزْقٍ وَمَا أُرِيدُ أَن يُطْعِمُونِ إِنَّ اللَّهَ هُوَ الرَّزَّاقُ ذُو الْقُوَّةِ الْمَتِينُ
(Sadakallahul Aziym ZARİYAT Suresi 56. 57. 58. Ayet )
Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn. Mâ urîdu minhum min rızkın ve mâ urîdu en yut’imûn. İnnallâhe huver razzâku zul kuvvetil metîn
Meali :
Allah cinleri ve insanları, ancak o na (Allah a) kulluk etsinler diye yarattı. Onlarin Rizki ve doyurulmasi onun iradesinde veya idaresindedir. şüphesiz buna ancak Allah gücü yeter (o ki yilmadan usanmadan Metenet ile onlari doyurur giydirir yedirir.)
(Sadakallahul Aziym ZARİYAT Suresi 56. 57. 58. Ayet )
إِنَّا فَتَحْنَا لَكَ فَتْحًا مُّبِينًا لِيَغْفِرَ لَكَ اللَّهُ مَا تَقَدَّمَ مِن ذَنبِكَ وَمَا تَأَخَّرَ وَيُتِمَّ نِعْمَتَهُ عَلَيْكَ وَيَهْدِيَكَ صِرَاطًا مُّسْتَقِيمًا وَيَنصُرَكَ اللَّهُ نَصْرًا عَزِيزًا
İnnâ fetahnâ leke fethan mubînâ Li yagfira lekallâhu mâ tekaddeme min zenbike ve mâ teahhara ve yutimme ni’metehu aleyke ve yehdiyeke sırâtan mustekîmâ. Ve yansurakallâhu nasran azîzâ.
(Sadakallahul Aziym FETİH Suresi 1. 2. 3. Ayet )
Meali :
Muhakkak ki Biz, sana açıcıyı yani fatihayı verdik. Kainatin anahtarini verdik. Allahin size magfireti olan mehdiyi verdiki, size dogru yolu dogrulayiciyi ki, yoksa kimse günahindan ahiretini kazanmaya takad getiremezdi. ve Alah sizi Aziz bir yardimci (Mehdi) ile destekledi size yardım ediyor.
(Sadakallahul Aziym FETİH Suresi 1. 2. 3. Ayet )
---oOo---
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
Ebû Bekir Cennettedir, Ömer Cennettedir, Osman Cennettedir, Ali Cennettedir, Talhâ Cennettedir, Zübeyr Cennettedir, Abdurrahman bin Avf Cennettedir, Sa’d bin Ebî Vakkâs Cennettedir, Sa’îd bin Zeyd Cennettedir, Ebû Ubeyde bin Cerrâh Cennettedir.
( Hadis-i Şerif )
Peygamber Efendimiz Sallallâhü Aleyhi ve Sellem Buyurdular
( Hadis-i Şerif )
Sa’d bin Ebî Vakkâs hazretleri, ayrıca "Allah yolunda ilk ok atan sahâbî"dir. Okçuların ya’nî kemankeşlerin reisidir. Uhud harbinde, 1000’den fazla ok attı. Peygamber efendimizin büyük iltifatlarına mazhar oldu. O ok atarken, Peygamber efendimiz buyururdu ki:
- At yâ Sa’d!
Ayrıca onun için şöyle duâ buyurmuştur:
- İlâhî, bu senin okundur. Onun atışını doğrult! Allahım, sana duâ ettiğinde de, Sa’d’ın duâsını kabûl eyle!
Bizden geri kalmazsın!
Sa’d bin Ebî Vakkâs hazretleri, Vedâ haccından sonra, Mekke’de hastalandı. Kendisini ziyârete gelen Peygamber efendimize dedi ki:
- Yâ Resûlallah, siz Medîne’ye döneceksiniz. Ben burada ölürsem, dostlarımdan ayrı kalacağım.
Peygamber efendimiz, Medîne’ye beraber döneceklerini işâret ederek buyurdu ki:
- Hayır, sen bizden geri kalmazsın! Umarım, sen uzun zaman yaşayacaksın. Öyle ki, senden birtakım kavimler faydalanacak, birtakımı da mahrûm kalacaktır.
Peygamber efendimiz sonra da şöyle duâ ettiler:
- Yâ Rabbî, Eshâbımın Mekke’den Medîne’ye dönüşünü tamamla!
Bunun üzerine, Hazret-i Sa’d şifâ bulup, Medîne’ye döndü.
---oOo---
Sübhaneke Ente ilahe Gaviyyun Aziz.
Sübhaneke Ente ilahe Zül Kuvvetil Metin.
Sübhaneke Ente ilahe Fetthan Mübinen.
Sübhaneke Ente ilahe sırâtan mustekîmâ.
Sübhaneke Ente ilahe Nasran Azize.
Yolculugumuza başliyoruz :
Bir Damarda hem tatli hem aci su olabilirmi?
Gecen haftaki sohbette dedikki
Allah, Muhammedi yaratmişda, birde halid bin velid diye birini yaratmiş, ve onada müsade vermis, git muhammedin agzini burnunu veya dişini KIR gel demiş.
ve yine gecen haftaki sesli sohbeete anlattigimiz, yüzeysel bakişla karar vermeyin dememize ragmen, hemen baktilar ve dediler, muhammedin dişini halid bin velid kirmadiki,
evet öyle amma, dikkat! şimdi ne demek istedik anlamayan ahmk insanlar yine itiraz etdi, bizede aciklama yapmak düşdü yine:
ben gercekde halidin kirmadgini biliyorum amma, kimin kirdiginida bilmiyordum, google amcaya yazdim, mumsema foruma yazmişlar, Allah razi olsun, şunu buldum:
Uhud Harbi'nde Peygamber Efendimiz (sav)'in yüzünü yaralayan ve iki tane dişini kıran bedbaht müşrikin adını yazar mısınız?
Cevap: İbni Kaime'dir.
Ebu Hüreyre (r.a) 'den :
Peygamber (sav) uhud savaşında kırılan mübarek Rabiyesine -arapçada insanda sa , sol , alt , üst olmak üzere bulunan di lere rebaiyye denilir- işaretle : ''Peygamberine bu işlemi yapan kavme Allah'ın kızgınlığı ezici oldu.
Züvdetül B uhari hadis no : 1061)
Peygamberimizin mübarek dişini kırıp alt dudağını yaralayan Utbe b. Ebi Vakkas'tı.
Utbe b. Vakkas çok geçmeden helak olmuştur ve mucize olarak bunun neslinden gelenlerin hepsi doğuştan ön dişleri kırık yada gedik olmuşlar.
Fahr-ı Kâinatın (Aleyhissalatu vesselam) Uhud günü önünde düşmana ok yağdıran Sa'd bin Ebu Vakkas'ı teşvik sadedinde; "At, ey Sa'd. Anam babam sana feda olsun. At, ey kısa boylu, kuvvetli delikanlı" buyurduğunu...15
Uhud’da Rasulullah’ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) sebep olan Utbe bin Ebu Vakkas’ın aynı gün Hatib bin Ebi Beltaa tarafından öldürüldüğünü...16
Azılı müşriklerden Abdullah b. Şihab-ı Zühri, Utbe bin Ebi Vakkas, Abdullah bin Kamie ve Übeyy bin Halef'in Uhud günü ne pahasına olursa olsun Rasulullah'ın (Sallallahu aleyhi ve sellem) hayatına son vermek üzerine and içtiklerini… Efendimizin (Sallallahu aleyhi ve sellem) de buna karşılık "Allahım! Onların hiçbiri seneye ulaşmasın" dediğini… Ubeyy ile Utbe'nin Uhud da cehenneme gittiklerini. İbn-i Şihab'ı Mekke yolunda ak benekli dişi bir yılan'ın sokup öldürdüğünü… Allah Rasulunun (Sallallahu aleyhi ve sellem) yüzünü yaralayan İbn-i Kamie melunun da o günlerde Mekke'de bir dağda, bir koyun veya yaban keçisinin süsmesiyle didik didik olup parçalanarak can verdiğini...17
ve iki insan ve biri UTBE BiN EBIVAKKAS
digeri Sa’d bin Ebî Vakkâs
yani ikiside VAKKASDAN olmaymiş, yani savaş o zaman kardeş savaşiymiş, biri muhammedi öldürmeye niyet etmiş, digeri kurtarmaya. bir damarda, aci su tatli su birlikte olurmu? ve olmuş, vakkasdan bir melek, birde şeytan cikmiş herhalde, Hz. Adem dende habil ve kabil suyu cikmişdiya, yani hem aci su, kafirler ve katiller o soydan geldi, ve birde tatli su, habiller ve mazlumlar o soydan geldi, ve o sudan akti geldi degilmi. ve ben yine tarihci degilim, ve bu konuda kesin bilgim yok, amma ikiside bin vakkas ise, o zaman bunlar kardeş demek olur, ve uhud da kardeş kardeşe, evlat ana babasin karşi savaşmiş demek olur bu. ve biz dmek istedikki onlari kumanda eden baş Halid bin Velid di, ve öyle olunca ayni şimdiki kalkişmayi yapan feto denmiyormu, halbuki feto amerikadan kicini kaldirmadi bile, amma yapan o deniyor, ve suclu o, öyle olunca, dişi kiran utbede olsa, komutan eger halid ise bunuda kesin bilmiyon ben bunu makswede binaen kullandim, o zaman suc fetonun oldgu gibi, yapan halid demek de de bir beis yokdur degilmi yani. ve şeytan ayrinitida gizlidir derler ya , ve sizi ayrintilarla yoldan alikoymak ister, halbuki burdaki konunun maksadi önemli ,ve ve eger sen istanbula gideceksen, ve yolunda istanbuldan hemen önce izmite varinca, orlari güzel görüp izmitte otobüsden inersen, ve yola devam etmezsen, istanbula yani menziline varamaz yolda kalirsin degilmi, yani ve biz demek istedikki
"Allah kimsenin tekelinde degildir, velevki bu muhammed bile olsa"
ve ona habibullah lakabini takan bizleriz, kuranda "habibim" kelimesi varmi denince
Kur’an’da, Efendimiz (asm) için doğrudan "habib" kelimesi kullanılmamıştır. Ancak, onun Allah’ın sevgili kulu olduğunu gösteren ifadeler vardır. Mesela:
“Şüphesiz sen çok büyük bir ahlak üzeresin.”(Kalem, 68/4)
mealindeki âyette bu husus açıkça vurgulanmıştır. Çünkü, bir şeyi beğenmek onu sevmek anlamına gelir. Ahlakını sevip beğendiğiniz bir kimsenin kendisini seviyorsunuz demektir. Buna göre, bu âyetten Allah’ın Efendimizi (asm) sevdiğini anlamak gerekir.
“De ki: Eğer Allah’ı seviyorsanız, bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.”(Al-i İmran, 3/31)
mealindeki âyette, Allah’ın sevgisini kazanmak için Hz. Muhammed (asm)’e uymanın zorunlu olduğuna vurgu yapılmıştır. Bundan anlaşılıyor ki, Allah Hz. Muhammed (asm)’in ahlakını, gidişatını, tarzını seviyor ve insanları ona uymaya davet ediyor.
“Sizin için Allah’ın elçisinde alınması gereken güzel bir örnek vardır.”(Ahzab, 33/21)
mealindeki âyette, Hz. Muhammed (asm) uyulması gereken bir örnek olarak sunulmuştur. Efendimiz (asm)'in ahlakını özellikle bir örnek olarak sunan Allah, elbette onu özellikle seviyor.
Nitekim Hz. Peygamber (asm) şöyle burmuştur:
“İbrahim halilulah, Allah’ın dostu; Musa, safiyullah, Allah’ın seçkin kulu; ben ise -Allah’ın bana bir ihsanı ve bir ikramı olarak- habibullahım, Allah'ın sevgili kuluyum.” (bk. Darimî, Mukaddime, 8; Tirmizî, Menakıb, 1)
Allah kendi isimlerine en kapsamlı ayna olan Peygamberimiz (asm)'e böyle bir ünvan vermiştir. İnsanın yaratılış itibariyle kâinat ağacının en mükemmel meyvesi olması, Peygamberimiz (asm)'inde insanlar içinde en mükemmel insan olması onu bu ünvana ve makama mazhar etmiştir.
Bir sanatkârın, yaptığı bir eseri sevmesi ve ona iltifat etmesi, ona değer vermesi gâyet münasiptir. Allah (cc) da insan olan bu varlığı bütün mahlukat içeriinde en güzel ve en üstün bir şekilde yaratmıştır. Elbetteki bu nitelikteki bir sanatını sevmesi abes olamaz.
Hz. Peygamber (asm) bir beşerdir. O da diğer insanlar gibi yer, içer hüzünlenir ve sevinirdi. Ancak Allah'a olan ubudiyyeti ve kulluğu yönüyle eşsiz bir insandır. Onun kulluğunda bir kusur ve noksanlık yoktur. Her türlü günahtan arınmış ve her şeyi ile Rabbine müteveccih olan böyle bir kuluna Rabbimizin iltifat etmesi, onu sevmesi gâyet tabidir.
Bu âlem yaratılmazdan önce her şey yokluk karanlığında idi. Cenâb-ı Hak lütuf ve ihsanıyla bu karanlığa son verdi ve bütün varlıklara çekirdek olacak ilk mahlûkunu yarattı. Bu varlık Nur-u Muhammedî (asm) idi.
“Allah’ın ilk yarattığı şey benim nurumdur.”(bk. Tirmizi, Tefsiru's-sureti 68; Hâkim, II/492)
hâdis-i şerifi üzerinde biraz durmak gerekiyor. Çünkü, bu konuda bir takım yanlış yorumlar yahut yersiz itirazlar eksik olmuyor.
ve hal böyle olunca, o zaman Allah kimsenin tekelline bagli degildir ve muhammed de isa da musa da, Allahi bilimek ve ona kul olmak icindir, ve maksad birakilipda muhammed de isa da musa da takili kalirsan, aynen istanbula gidecekken, izmitte otabüsden inmek gibi olur cancagazim.
Isa, musa ,muhammed,... hepsi Allaha vasil eden birer merdiven gibi, veile yani muhammed yok iken, allahin isa si vardi, isa yokken musa si, musa dan gecdi, isa gönderdi, isa dan gecdi muhammed gönderdi, hepsi yine allahi bilmene bulmana O na varmana yardimcilar , ve sen merdiveni sirtina almayacan, merdivene basip yukari vasil olcan, ve yine arabaya menziline varmak icn binersin, yoksa eşegi sirtina alan nasrettin gibi, arabayi sirtina almak ahmaklikdir, yoksa muhammed Allah vasil olmak için. maksad Allah ve Allahin vazegecilmezi yok, cünkü ademdende gecdi isa danda meryemdende gecdi, ne buyuruor rabbim
أَعُوذُ بِاللهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ , بِسْمِ ﷲِالرَّحْمَنِ اارَّحِيم
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْإِنسَ إِلَّا لِيَعْبُدُونِ
Ve mâ halaktul cinne vel inse illâ li ya'budûn.
Allah cinleri ve insanları, ancak o na (Allah a) kulluk etsinler diye yarattı.
öylyse, isa ya musa ya muhammed e kulluk etsin diye degilmiş, Allaha kulluk etsinler diyeymiş degilmi, muhammed vesile, isa da, musa da.
Allahin Ögrettgi Esma Terkipleri ve Allahin Yeryüzündeki Tecelli Modelleri bnahsine gelince
Yukardaki ayet ya yanliş dizili, yahut deccal bana öyle gösteriyor, yada şeytan ve daccal akillardan ve kitaplardan kurani sildi yenisini yazdi, yani
baştaki ayette, Allah demirden bahsettikden sonra "Allah kaviyyun azizdir" diyor ve yani demir her ne kadar şeytanin maddesi olsada, o ayette deniyorki: Allah demirde tecelli edince, kuvvet ile aziz bir araya gelince demir olur diyor. halbuki bir yanlişlik var dizilimde, yani oynanmiş, yani nasil olcak peki, o da bir başka diger ayette geciyor, ne geciyor deniyorki: Allah rizik vermede "zül kuvvetil metin" dir diyor. hic rizik vermekle metinligin alakasi ne, yani yerini oynamişlar ayetlerin, yani işde metanet demek dik duran egilmeyen demekdir ve bunu kim yapti? secde etmeyrek şeytan aleyhillane yapti, ve demirden sonraki ayette olmasi lazimklen, ve denmesi lazimki orda: Allah demirde tecelli edince, işde Allah "zül kuvvetil metin" olur denmesi lazim degilmi, yani hani formüller vardirya mesala
iş=KuvvetxYol
denirya işde demir demekde Allah demir olarak tecelli gösterince 1)zül yani hata ile yani şeytan hata etdi ve yanildi secde etmedi zül yapti, hata yapti. 2) sonra kuvvet ile 3) metin bir araya gelince
Zül+kuvvetXmetin
o zaman demir halinde tecelli ediyormuş demek olur, amma öyle demiyor ayette demirden sonra diyorki allahdemirden bahsediyor ve o kuvvvetde cok izzetlidir diyor. halbuki şeytanin izzeti yokdur o racimdir kovulmuş yerilmişdir, nasil olurda racim olan izetli olur, allah şeytandaki halinde tecelli edince, yani şeytanida yaratan o, demiride yaratan o, öyle olunca ondaki tecelli ettigi hali, halbuki zül yani hata, sonra kuvet ve sonra metanet
bu ayeteki bu hatali yazilim, işde kuranin deccal veya şeytanca calindigini gösteriyor, bir zamanlar bir haber gelmişdi bize, yakinda kuran yeryüzünde kalkacak, akillardaki kalcak dedilerdi, ve evet öyle olmuş demekki, akli olan bunu anlayabilir, ve artik varin siz cözün diger terkipleride ve tenbel asker olmayin, hani muhammed vedasindan önce hastalandi ve ebu bekir gecsin imamete dedi, ve 3 defa bayildi ve kalksa baksaki ümmeti, ebu bekirin ardinda namaza durmuş, ve bunu görünce gülümsedi, bunlar artik bu işi devam ettiriebilirler diye kanaat edip sevindi. bende sizlere görev veriyon, ve kurani araştrin, diger esma terkiplerinin dogru modellemelerini bulmaya calişin, benide gülümsetin ve bende "benim askerimde bu yolu devam ettirebilir artik" diye sevinen
Rabbim askerime firaset versinki, iyiyi kötüyü bilebilsinler
---oOo---
أَأَللَّهُمَّ أَرِنَا الْحَقَّ حَقاً وَ ارْزُقْنَا اتِّبَاعَهْ وَ أَرِنَا الْبَاطِلَ بَاطِلاً وَ ارْزُقْنَا اجْتِنَابَهْ
''Allahım! Bizlere, hakkı Hak gösterip ona tabi olmayı, bâtılı da Bâtıl gösterip ondan yüz çevirmeyi nasib eyle..! '
وَآخِرُ دَعْوَاهُمْ أَنِ الْحَمْدُ لِلّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ
Ve âhıru da'vâhum enil hamdulillâhi rabbil âlemîne, Amiyn.
Elfatiha maassalavat.
سُبْحاَنَكَ اللَّهُمَّ وَبِحَمْدِكَ، أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ أَنْتَ، أَسْتَغْفِرُكَ وَأَتُوبُ إِلَيْكَ
Sübhâneke Allahümme ve bihamdik, eşhedü en lâ ilâhe illâ ent, estağfirullahe ve etûbu ileyk.
--OoO--
Kar©glan
Başağaçlı Raşit Tunca
Schrems, 19 Ağustos 2016 Cuma
Original Kar © glan
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca