07-20-2024, 03:33 PM
Zehra Budunç Kimdir? Türkiye'nin ilk kadın belediye başkan yardımcısı
Zehra Budunç (1896, Selanik - 25 Mayıs 1956, Ankara), Osmanlı-Türk eğitimci ve siyasetçi.
Millî Mücadele yıllarında Bursa'daki istihbarat faaliyetlerinde etkin rol aldı; savaştan sonra İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Bursa'da kurduğu özel okulda öğrenci yetiştirdi. 1934'te Bursa Belediye başkan yardımcılığına getirilerek, Türkiye'nin ilk kadın belediye başkan yardımcısı oldu. 1946-1950 tarihleri arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yer aldı.
Yaşamı
1896 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Selanik Vilayeti'nin merkezi Selanik'te doğdu.[1][2] Babası Mustafa Hakkı Bey, annesi Servet Hanım'dır. 1905'te Üsküp Rüştiyesinden mezun oldu ve genç yaşta muallimlik yapmaya başladı.
Kalkandelen, Tekirdağ, Dedeağaç'ta öğretmenlik ve idarecilik görevlerinde bulundu. Öğretmenlik yaptığı yıllarda Balkan Savaşları'nın başlaması nedeniyle İstanbul'a göç etti. Bursa Muradiye İnas Rüştiyesine tayini çıktı ve Bursa'ya yerleşti.
Eğitimini tamamlayıp öğretmenlik formasyonu almak istediğinden 1915'te işten ayrıldı; dönemin kız öğretmen okulu olan İstanbul Dârülmuallimât'a girdi. Öğrenciliği sırasında başörtüsü takmasının istenmesine karşı çıkan Zehra Hanım, başkaldırısı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı ve eğitimini tamamlayamadı.[1]
1915'te Bursa'daki bir konferansta Halide Edip Hanım ile tanıştı. 1915'te Suriye valisi olan Cemal Paşa'nın isteği ile, Amerikan ve Fransız kolejlerine benzer, Türkçe eğitim veren modern okulların açılması için çalışmak üzere Suriye'ye giden Halide Edip'in yanında Suriye'ye gitti. Bir yıl Beyrut'ta öğretmenlik yaptıktan sonra Bursa'ya geri döndü.
I. Dünya Savaşı yıllarındaki öğretmen açığı nedeniyle Zehra Hanım diploması olmamasına rağmen öğretmenlik mesleğine döndü; Aralık 1917- Mart 1918 arasında Mal Hatun Numune Mektebi'nde görev yaptı.[1]
1919 yılında kardeşi Nâzike, Darülmuallimat'tan arkadaşları Saime ve Leman Hanımlarla birlikte Bursa'nın Reyhan mevkiinde "Bizim Mektep" adında özel bir okul kurdu. Daha sonra Bursalı Şefik Caddesi'ne taşınan mektep, ana, ilk ve orta kısımları içine almaktaydı.[1]
Milli mücadeledeki rolü ve esareti
8 Temmuz 1920 tarihinde Bursa'nın Yunanlar tarafından işgal edilmesinden sonra Bursa'da Garp Cephesi Komutanlığı emrinde istihbarat faaliyetlerinde görev alan Zehra Hanım, işgal altındaki Bursa ile Ankara Hükûmeti arasındaki haberleşmenin sağlanmasında kilit isimlerden birisi oldu. Kurucusu olduğu Bizim Mektep, Bursa'da istihbarat faaliyetlerinin koordine edildiği bir üs olarak kullanıldı ve Ankara'dan gönderilen birçok rütbeli istihbarat subayı mektebin bodrumunda saklandı.[1]
Zehra Hanım, istihbarat faaliyetlerinin Yunanlar tarafından fark edilmesi üzerine tutuklandı; 7 Ekim 1922 tarihinde Yunanistan'a sürgün edildi. Önce Selanik Hapishanesi'ne, ardından Milos (Değirmenlik Adası)'ndaki esir kampına sevk edildi ve yaklaşık bir yıl boyunca esaret hayatı yaşadı.[3] Çok büyük acılar ve işkenceye maruz kalan Zehra Hanım, Türk ve Yunan yetkilileri arasındaki esir değişimi sonrası 7 Mayıs 1923'te Bursa'ya geri döndü ve yeniden Bizim Mektep'in başına geçti.
Zehra Hanım'a, Millî Mücadele'deki istihbarat faaliyetleri için Garp Cephesi Komutanlığı tarafından bir takdirname gönderildi. Ayrıca savaştaki üstün hizmet ve fedakarlıklarından dolayı 10 Ağustos 1927'de İstiklâl Madalyası ile ödüllendirildi.
Bizim Mektep
Zehra Hanım'ın 1919 yılında kurduğu ve 7 Eylül 1922 tarihinde sürgün edilince kapanan Bizim Mektep'i 7 Mayıs 1923'te yeniden kaçtı. Bizim Mektep, Cumhuriyet döneminde desteklenen özel Türk okullarından birisi oldu. Bursa'da üç katlı yarı kagir 12 sınıflı bir binada eğitim verdi. Zehra Hanım mektepte resim, dil, müzik ve spor derslerine büyük önem verdi.[1] Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, karikatürist Cemal Nadir Bey, okulun tanınmış mezunları arasında yer aldı. Cemal Nadir, okulda resim öğretmeni olarak görev yaptı; idari işlerinde de yardımcı oldu.
Zehra Hanım, hükûmetin yardımına rağmen okulun gelirleri giderlerini karşılamadığından 16 Aralık 1929'da okulu kapatmak zorunda kaldı. 1930 yılında Himaye-i Eftal Cemiyeti'nin girişimi ile kurulan çağdaş çocuk bakım evinin müdürlüğünü üstlendi.[1] 1930 belediye seçiminde Bursa meclis üyesi seçildiğinden çocuk bakım evindeki görevini kısa süre sonra bıraktı.
Siyasi görevleri
Meclis üyeliği
Zehra Hanım, 1930'da kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkının verilmesinden sonra Bursa Setbaşı bucağından 13169 numaralı üye olarak Cumhuriyet Halk Fırkası'na kaydoldu. İlk yerel seçimlerde Bursa Belediye Meclisine girdi. ve 1942 yılına kadar üç seçim döneminde meclis üyesi olarak görev yaptı.
Bursa'da İnkişaf İdman Yurdu adlı spor klübüne bağlı olarak 1930'da İnkişaf İdman Yurdu Bandosu'nun kurulmasında, 1931 'deki Menemen Olayı'ndan sonra Bursa'da şehit öğretmen Kubilay'ın adını yaşatmak üzere Kubilayspor adlı bir spor kulübünün kuruluşunda rol oynadı.[1] 1937'de Bursa Belediyesi Müzikevi'nin kuruluşlarında emeği geçti.[4] Bursa'nın işgalden kurtuluş günü ve Cumhuriyet Bayramı gibi vesilelerle Bursa halkına konuşmalar yapan ve çok etkili bir hatip olan Zehra Hanım, cumhuriyet rejimini halka anlatıp benimsetmek üzere CHP tarafından Bursa Halk Hatibi olarak görevlendirildi.[1]
Belediye Başkan yardımcılığı
10 Kasım 1934'te belediyenin yaptığı toplantıda belediye meclis üyeliğinin devam etmesi şartıyla oy çokluğuyla belediye başkanı Cemil Öz'ün yardımcısı olarak seçildi. Böylece Türkiye'de belediye başkan yardımcılığına seçilen ilk kadın oldu.[4] Altı sene aralıksız Bursa Belediye Başkan yardımcılığı görevini sürdürdü. 1940 yılında belediye başkanı olan Neşet Kiper ile bazı konularda ihtilaf yaşması üzerine sağlık problemleri olduğunu öne sürerek ve parti içinde üyelik vasfını korumak şartıyla 29 Mayıs 1940 tarihinde belediye başkan yardımcılığı görevinden istifa etti.[1]
Diğer görevleri
Son dönem Bursa Vilayet Umumi Meclisine Orhaneli ilçesinden üye olarak seçildi ve bu yerel mecliste de dört yıl çalıştı. Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olarak Halkevinde Köycülük ve Yayın komiteleri üyeliği ve başkanlığı, Himaye-i Etfal ve Hilal-i Ahmer dernekleri idare kurulları üyeliği ve ikinci başkanlık görevlerini yürüttü.[3] Bursa Türk Tayyare Cemiyetinde büro şefi olarak çalıştı.[5]
Milletvekilliği
Zehra Hanım, Türkiye'de kadınlara siyasal hakları verildikten sonraki ilk genel seçimler olan 1935 seçimlerinde milletvekili olmak için adaylık başvurusu yapmış ancak aday gösterilmemişti. Cumhuriyetin ilk çok partili seçimi olan 1946 seçimlerinde Bursa'dan CHP milletvekili adayı oldu. 102.384 oy alarak Cumhuriyet Halk Partisi listesinden 8. dönem Bursa milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi.[3]
1946-50 yılları arasında aynı zamanda, TBMM Sayıştay Komisyonunda yer aldı. 1950 genel seçimlerinde tekrar milletvekili adayı olmak için bavurdu fakat aday gösterilmedi.[1]
Özel hayatı ve ölümü
Hiç evlenmeyen Budunç, aktif siyaseti bıraktıktan sonra İstanbul Büyükada'ya yerleşti.[4] Melankoli hastalığına yakalanan Zehra Budunç, 25 Mayıs 1956 tarihinde 60 yaşında Ankara'da öldü.[1] Cenazesi Hacı Bayram Camii'nde düzenlenen törenin ardından defnedildi. Gazeteci ve yazar Yılmaz Akkılıç, "Kurtuluş Savaşı'nda Bursa" adlı eserinde Budunç'un mide ülseri olduğundan bahsetmiştir.[1]
Kaynak ve Dipnotlar
Wikipedia
Zehra Budunç (1896, Selanik - 25 Mayıs 1956, Ankara), Osmanlı-Türk eğitimci ve siyasetçi.
Millî Mücadele yıllarında Bursa'daki istihbarat faaliyetlerinde etkin rol aldı; savaştan sonra İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi. Bursa'da kurduğu özel okulda öğrenci yetiştirdi. 1934'te Bursa Belediye başkan yardımcılığına getirilerek, Türkiye'nin ilk kadın belediye başkan yardımcısı oldu. 1946-1950 tarihleri arasında Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Bursa milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde yer aldı.
Yaşamı
1896 yılında Osmanlı İmparatorluğu'na bağlı Selanik Vilayeti'nin merkezi Selanik'te doğdu.[1][2] Babası Mustafa Hakkı Bey, annesi Servet Hanım'dır. 1905'te Üsküp Rüştiyesinden mezun oldu ve genç yaşta muallimlik yapmaya başladı.
Kalkandelen, Tekirdağ, Dedeağaç'ta öğretmenlik ve idarecilik görevlerinde bulundu. Öğretmenlik yaptığı yıllarda Balkan Savaşları'nın başlaması nedeniyle İstanbul'a göç etti. Bursa Muradiye İnas Rüştiyesine tayini çıktı ve Bursa'ya yerleşti.
Eğitimini tamamlayıp öğretmenlik formasyonu almak istediğinden 1915'te işten ayrıldı; dönemin kız öğretmen okulu olan İstanbul Dârülmuallimât'a girdi. Öğrenciliği sırasında başörtüsü takmasının istenmesine karşı çıkan Zehra Hanım, başkaldırısı nedeniyle okuldan uzaklaştırıldı ve eğitimini tamamlayamadı.[1]
1915'te Bursa'daki bir konferansta Halide Edip Hanım ile tanıştı. 1915'te Suriye valisi olan Cemal Paşa'nın isteği ile, Amerikan ve Fransız kolejlerine benzer, Türkçe eğitim veren modern okulların açılması için çalışmak üzere Suriye'ye giden Halide Edip'in yanında Suriye'ye gitti. Bir yıl Beyrut'ta öğretmenlik yaptıktan sonra Bursa'ya geri döndü.
I. Dünya Savaşı yıllarındaki öğretmen açığı nedeniyle Zehra Hanım diploması olmamasına rağmen öğretmenlik mesleğine döndü; Aralık 1917- Mart 1918 arasında Mal Hatun Numune Mektebi'nde görev yaptı.[1]
1919 yılında kardeşi Nâzike, Darülmuallimat'tan arkadaşları Saime ve Leman Hanımlarla birlikte Bursa'nın Reyhan mevkiinde "Bizim Mektep" adında özel bir okul kurdu. Daha sonra Bursalı Şefik Caddesi'ne taşınan mektep, ana, ilk ve orta kısımları içine almaktaydı.[1]
Milli mücadeledeki rolü ve esareti
8 Temmuz 1920 tarihinde Bursa'nın Yunanlar tarafından işgal edilmesinden sonra Bursa'da Garp Cephesi Komutanlığı emrinde istihbarat faaliyetlerinde görev alan Zehra Hanım, işgal altındaki Bursa ile Ankara Hükûmeti arasındaki haberleşmenin sağlanmasında kilit isimlerden birisi oldu. Kurucusu olduğu Bizim Mektep, Bursa'da istihbarat faaliyetlerinin koordine edildiği bir üs olarak kullanıldı ve Ankara'dan gönderilen birçok rütbeli istihbarat subayı mektebin bodrumunda saklandı.[1]
Zehra Hanım, istihbarat faaliyetlerinin Yunanlar tarafından fark edilmesi üzerine tutuklandı; 7 Ekim 1922 tarihinde Yunanistan'a sürgün edildi. Önce Selanik Hapishanesi'ne, ardından Milos (Değirmenlik Adası)'ndaki esir kampına sevk edildi ve yaklaşık bir yıl boyunca esaret hayatı yaşadı.[3] Çok büyük acılar ve işkenceye maruz kalan Zehra Hanım, Türk ve Yunan yetkilileri arasındaki esir değişimi sonrası 7 Mayıs 1923'te Bursa'ya geri döndü ve yeniden Bizim Mektep'in başına geçti.
Zehra Hanım'a, Millî Mücadele'deki istihbarat faaliyetleri için Garp Cephesi Komutanlığı tarafından bir takdirname gönderildi. Ayrıca savaştaki üstün hizmet ve fedakarlıklarından dolayı 10 Ağustos 1927'de İstiklâl Madalyası ile ödüllendirildi.
Bizim Mektep
Zehra Hanım'ın 1919 yılında kurduğu ve 7 Eylül 1922 tarihinde sürgün edilince kapanan Bizim Mektep'i 7 Mayıs 1923'te yeniden kaçtı. Bizim Mektep, Cumhuriyet döneminde desteklenen özel Türk okullarından birisi oldu. Bursa'da üç katlı yarı kagir 12 sınıflı bir binada eğitim verdi. Zehra Hanım mektepte resim, dil, müzik ve spor derslerine büyük önem verdi.[1] Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ, karikatürist Cemal Nadir Bey, okulun tanınmış mezunları arasında yer aldı. Cemal Nadir, okulda resim öğretmeni olarak görev yaptı; idari işlerinde de yardımcı oldu.
Zehra Hanım, hükûmetin yardımına rağmen okulun gelirleri giderlerini karşılamadığından 16 Aralık 1929'da okulu kapatmak zorunda kaldı. 1930 yılında Himaye-i Eftal Cemiyeti'nin girişimi ile kurulan çağdaş çocuk bakım evinin müdürlüğünü üstlendi.[1] 1930 belediye seçiminde Bursa meclis üyesi seçildiğinden çocuk bakım evindeki görevini kısa süre sonra bıraktı.
Siyasi görevleri
Meclis üyeliği
Zehra Hanım, 1930'da kadınlara belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkının verilmesinden sonra Bursa Setbaşı bucağından 13169 numaralı üye olarak Cumhuriyet Halk Fırkası'na kaydoldu. İlk yerel seçimlerde Bursa Belediye Meclisine girdi. ve 1942 yılına kadar üç seçim döneminde meclis üyesi olarak görev yaptı.
Bursa'da İnkişaf İdman Yurdu adlı spor klübüne bağlı olarak 1930'da İnkişaf İdman Yurdu Bandosu'nun kurulmasında, 1931 'deki Menemen Olayı'ndan sonra Bursa'da şehit öğretmen Kubilay'ın adını yaşatmak üzere Kubilayspor adlı bir spor kulübünün kuruluşunda rol oynadı.[1] 1937'de Bursa Belediyesi Müzikevi'nin kuruluşlarında emeği geçti.[4] Bursa'nın işgalden kurtuluş günü ve Cumhuriyet Bayramı gibi vesilelerle Bursa halkına konuşmalar yapan ve çok etkili bir hatip olan Zehra Hanım, cumhuriyet rejimini halka anlatıp benimsetmek üzere CHP tarafından Bursa Halk Hatibi olarak görevlendirildi.[1]
Belediye Başkan yardımcılığı
10 Kasım 1934'te belediyenin yaptığı toplantıda belediye meclis üyeliğinin devam etmesi şartıyla oy çokluğuyla belediye başkanı Cemil Öz'ün yardımcısı olarak seçildi. Böylece Türkiye'de belediye başkan yardımcılığına seçilen ilk kadın oldu.[4] Altı sene aralıksız Bursa Belediye Başkan yardımcılığı görevini sürdürdü. 1940 yılında belediye başkanı olan Neşet Kiper ile bazı konularda ihtilaf yaşması üzerine sağlık problemleri olduğunu öne sürerek ve parti içinde üyelik vasfını korumak şartıyla 29 Mayıs 1940 tarihinde belediye başkan yardımcılığı görevinden istifa etti.[1]
Diğer görevleri
Son dönem Bursa Vilayet Umumi Meclisine Orhaneli ilçesinden üye olarak seçildi ve bu yerel mecliste de dört yıl çalıştı. Cumhuriyet Halk Partisi üyesi olarak Halkevinde Köycülük ve Yayın komiteleri üyeliği ve başkanlığı, Himaye-i Etfal ve Hilal-i Ahmer dernekleri idare kurulları üyeliği ve ikinci başkanlık görevlerini yürüttü.[3] Bursa Türk Tayyare Cemiyetinde büro şefi olarak çalıştı.[5]
Milletvekilliği
Zehra Hanım, Türkiye'de kadınlara siyasal hakları verildikten sonraki ilk genel seçimler olan 1935 seçimlerinde milletvekili olmak için adaylık başvurusu yapmış ancak aday gösterilmemişti. Cumhuriyetin ilk çok partili seçimi olan 1946 seçimlerinde Bursa'dan CHP milletvekili adayı oldu. 102.384 oy alarak Cumhuriyet Halk Partisi listesinden 8. dönem Bursa milletvekili olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne girdi.[3]
1946-50 yılları arasında aynı zamanda, TBMM Sayıştay Komisyonunda yer aldı. 1950 genel seçimlerinde tekrar milletvekili adayı olmak için bavurdu fakat aday gösterilmedi.[1]
Özel hayatı ve ölümü
Hiç evlenmeyen Budunç, aktif siyaseti bıraktıktan sonra İstanbul Büyükada'ya yerleşti.[4] Melankoli hastalığına yakalanan Zehra Budunç, 25 Mayıs 1956 tarihinde 60 yaşında Ankara'da öldü.[1] Cenazesi Hacı Bayram Camii'nde düzenlenen törenin ardından defnedildi. Gazeteci ve yazar Yılmaz Akkılıç, "Kurtuluş Savaşı'nda Bursa" adlı eserinde Budunç'un mide ülseri olduğundan bahsetmiştir.[1]
Kaynak ve Dipnotlar
Wikipedia
Kar©glan Başağaçlı Raşit Tunca